Kurtarma Mesafesi

            

tarım ilaçlarının doğaya verdiği zarar


              ''Ben hep kötü olasılıklara kafa yorarım...''


       Kitabın konusu; Arjantin'de bir kasabada gizemli, yeşil renkli bir ev. Amanda küçük kızı Nina'yla tatil için bu kasabaya geliyorlar. Kızını korumak için fazlasıyla endişeli olan bir anne. Kızını korumak için önce  olayları tetikleyen anı bulması gerekiyor. Aslında atın ölümüyle başlıyor her şey. Amanda, Nina, Carla, David...  Karakterler çevresinde gelişen olaylar, tarım ilaçları, zehirlenmeler, ölümler...



                                          📙😊Kitaptan Keşfettiğim Alıntılar :


        😊''Uykulu bir hali var, öyle uykulu ki, bizi etrafta göremeyince korkmuşa benzemiyor. Birkaç adım atıyor, pelüş hayvanını bırakmadan merdivenin korkuluğuna tutunuyor ve verandanın üç basamağını inip çimlere adım atıyor.''


        😊''Suyu içince ruhum bedenime geri dönmüş gibi hissettim, hatta bir anlığına korkularımın saçma olabileceğini, atın hastalığının ardında belki de farklı sebepler bulunduğunu düşündüm.''


         😊''Sana  ''canavar'' demiş olması aklımdan çıkmıyor. Böyle bir şeye dönüşmüş olman zaten üzücüyken üstüne bir de annen sana  ''canavar'' diyor.''


         😊''Ağır hareket etmem gerekiyor, çünkü elimi bırakmayan Nina'nın adımlarının hızıyla ilerliyorum. Mutfakta Carla tam çıkmak üzereyken bana bir şey söyleyecekmiş gibi dönüyor, ama bakışımı görünce vazgeçiyor ve bir şey demeden dışarı çıkıyor. Aradığımız an dediğin nokta bu mu?''


         😊''Bir karar alıyorum. Burada daha fazla kalmak istemediğimi fark ediyorum. Kurtarma mesafesinin ipi öyle gergin hale geldi ki kızımdan birkaç metreden fazla ayrılabileceğimi sanmıyorum.''


         😊''Üstümüze bir an sessizlik çöküyor. Atları sormak istemiyorum ama Carla'nın dikkati şimdi Nina'nın üstünde ve beklemenin daha doğru olacağını aklımdan geçiriyorum. Nina ağaçlarla kuyu arasında gidip geliyor.''


         😊''Arka tarafta atlar kaçmasın diye dikilen çitler var, ama görünürde hiçbir hayvan yok. Gözlerim seni arıyor. Eve girince seninle karşılaşacağımızı düşünerek kaygılanıyorum. Nina'yı almak ve arabaya dönmek istiyorum. İçeri girmek istemiyorum.''


          😊''Gözlerimde rahatsız bir his var. Asfaltın ışıltısı ve bulvarın kenarındaki direklerin parıltısı gözümü kamaştırıyor. Sürücü tarafındaki güneş siperliğini indiriyorum ve torpido gözünde gözlüğümü arıyorum. her hareket için büyük çaba harcamam gerekiyor.''


           😊''Durumum kötü, bunu fark edebiliyorum, kocama da söylüyorum. David, bu güneş çarpması değil. Öyle çok ağlıyorum ki kocam telefonda bağırmaya başlıyor, ağlamamı kesmemi ve neler olduğunu anlatmamı emrediyor. Nina'yı soruyor. Nina nerede, David.''


             😊''Şu an bile kafamda hesap yapıyorum, Nina birden havuza düşerse arabadan çıkıp koşarak ona ulaşmanın ne kadar süreceğini hesaplıyorum. Kızımla aramdaki değişken mesafeye verdiğim isim ''kurtarma mesafesi'', günlerimin yarısını bunu hesaplayarak geçiriyorum, yine de hep gereksiz riskler alıyorum.''


              😊''Anneler niye hep böyle yaparlar? Nasıl? Olası kazaların önüne geçmeye çalışırlar, kurtarma mesafesini hesaplarlar.''


              😊''Ne şaşırıyor ne de bana bakıyor, düşüncelerimi sahiden dile getiriyor muyum yoksa sorular suskunca zihnimde mi kalıyor, emin olamıyorum.''


              😊''Evet. Seni görüyorum. Çok yorgunum, David. Ve korkunç kabuslar görüyorum. 

                Ne görüyorsun?

                Burada değil, burada seni görüyorum, gözlerin kıpkırmızı olmuş, David, kirpiklerin neredeyse tamamen dökülmüş.''


                  😊''Normal bir durum değil bu, David. Karanlıktan başka bir şey görmüyorum ve kulağıma fısıldıyorsun. Bütün bunların gerçek olup olmadığını bile bilmiyorum.''


                   😊''Tiz bir çığlık konuşmamızı kesiyor. Nina'ya ait değil, aklımdan ilk geçen bu. Tiz ve kesik kesik bir çığlık, bebekleri taklit etmeye çalışan bir papağanınki gibi.''


       

         Kitap, 100 sayfa, karton kapaklı ve Can Yayınları'na ait baskısı. Kitap kapağı çok hoşuma gitti. Çevirisi Emrah İmre'ye ait. Kitabı çok severek okudum. Arjantin edebiyatından okuduğum ilk roman.  İlk bir kaç sayfada karışık gibi gelmişti ama sonrasında elimden hiç bırakamadım ve bir günde bitirdim. Kitaptaki bu karışıklık hoşuma gitti. Okurken gerilimi, heyecanı çok fazla hissettim. Ürkütücü geliyor, merak etmeden de duramıyorsunuz. Diyaloglar çok hoşuma gitti. Anlatıcı hem anlatıp hem başka bir pencereden bakıyor. Böyle bir kitap okumayı özlemişim. Açıkçası bitsin istemedim. Unutamayacağım kitaplar arasında hatta benim için zamansız kitaplar kategorisine girdi. (Yazılarımı devamlı okuyanlar bilir, bazı kitaplara zamansız kitaplar derim, Şeker Portakalı, Simyacı, Küçük Prens, Bülbülü Öldürmek...😊) Aşırı keyifli okudum, anlatım tarzına bayıldım. Kurgu mükemmel. Farklı türde bir kitap. Bu sene okuduklarım arasında en beğendiklerimden biri. Kesinlikle tavsiye ediyorum ama şunu da dipnot olarak belirtiyorum;  herkesin seveceği türde bir kitap değil. 


       Karakterlerin ruh hali o kadar iyi yansıtılmış ki, onların hissettiği psikoloji içine giriyorsunuz. Onların korkularını, endişelerini, gerilimini, kasvetini siz de yaşıyorsunuz. Cümleleri okurken gerçekle hayal arasında gidip geliyorsunuz. Sorular ve cevap verilmeyen konular...  Bulmaca çözüyor gibisiniz. Kitabın sonu ise çok başka, insanın zihnini karıştıran ve harekete geçiren bir kitap. Bu romanda anlatılmak istenen başka bir şey daha var. Toplum ve çevre de anlatılmış, başka bir konuya dikkat çekilmiş. Tarım ilaçlarının çevreye ve insanlara verdiği zarar anlatılıyor aynı zamanda. 


       Tarım ilaçları ve doğaya zarar vermek ne yazık ki günümüzde de hiç değişmemiş. Bu konuda bilinçli olmamız gerekiyor. Zehirler yüzünden sağlıklı doğmayan insanlar var. Hayvanlar ölüyor. Bu konuda hiçbir şey yapılmaması gerçekten çok üzücü. Kitap bu anlamda dünyaya bir mesaj olarak yazılmış. 



       Bu kitap sayesinde yazarla tanıştım ve kalemini çok sevdim.  Yazarın ilk romanı olan bu kitap 2017 yılında Man Booker Ödülü finalistiymiş. Keyifli bir anlatımı var. Yazarın diğer kitapları Yedi Boş Ev ve Ağızdaki Kuşlar kitaplarını da alacağım.  Samanta Schweblın benim için başka bir yerde, en sevdiğim yazarlar arasına girdi. Kitabı aşırı sevdim. Filmi de var Sayıklama isminde. Netflix'te Fever Dream adıyla yayınlanmış. Film 2021 yılında yılında gösterime girmiş. Filmi de seyrettim. Kitap çok çok iyi aktarılmış filme ama açıkçası kitabını okumasaydım filmi kesinlikle seyretmezdim. Kasvetli ve ağır giden filmler beni rahatsız eder ve seyretmem genelde. Keşke seyretmeseydim aklımda hayal ettiğim gibi kalsaydı diye düşündüm. Kitabı okuduğum için seyrettim. Fragmanı ekliyorum, belki siz sevebilirsiniz. 


      


        Devamlı endişeli bir anne, bir yandan da çocuğunu olanlardan dolayı sevemeyen bir anne. Batıl inançlar, çaresizlik... 

Gittiğimiz yeni yerdeki insanlar hepimizi tedirgin eder sanırım tanımadığımız için. Ben tedirgin olurum, çünkü pek kimseye güvenmem. Amanda'yı haksız görmüyorum endişesinde. Carla'nın davranışları başta tuhaf gelse de onu da anlamaya çalıştım okurken. David açısından da baktığım zaman çok üzüldüm. Aslında bu romanda herkes kendi açısından haklı, çünkü yaşadıkları ve psikolojileri çok farklı. Bu kitap hakkında daha birçok şey yazabilirim aslında, beni çok fazla etkiledi. 


       Kitabı okurken kendimi Amanda'nın yerine koydum, ''ben böyle bir durumda olsaydım, ne yapardım, nasıl davranırdım?'' diye sordum. Benim cevaplarım kafamda karmakarışık orası ayrı bir durum. Çünkü böyle bir şeyi yaşayıp davranmak farklı, düşünürken şöyle yapardım demek çok farklı. Olayları yaşamadan bazı şeyler hakkında konuşmak bana yanlış geliyor. O yüzden cevaplarım kafamın içinde karmakarışık duruyor😊


       Sizin hayatınızda değer verdiğiniz insanlar için bir kurtarma mesafeniz var mı? Endişeli misinizdir genelde? 


       Keyifli kitap keşifleri, keyifli okumalar dilerim😊



Yorum Gönder

18 Yorumlar
  1. Yazarı ilk kez duyuyorum. Tarım ilaçları ve çevre konusuna ds değindiğinden bahdetmişsiniz. Kurgu yanında bir derdi de olan romanları seviyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim:))) Evet tarım ilaçları yazarın asıl anlatmak istediği, keyifli bir anlatımı var. Psikolojik gerilim seviyorsanız kitabı beğenirsiniz bence:)

      Sil
  2. Anlatımınla ilgimi çekti kitap, aklımda bulunsun. Alıntılar güzel, kitabın ismi de içeriğe tam uymuş görünüyor. Teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumun için çok teşekkür ederim:))) Ben çok keyif alarak okudum, tavsiye ederim:))) Kitabın ismi gerçekten çok uygun, okuyunca daha iyi anlıyor insan:)))

      Sil
  3. Kurtarma mesafem olmaz mı, hem de çok olmuştur. Özellikle çocuklarımız söz konusu olunca...
    Genelde yerine göre endişeliyimdir. :)
    Bu kitabı alınacaklar listesine ekleyeceğim. Güzel bir esere benziyor. Harika paylaşım için teşekkür ediyorum. Okuyan gözlerinize sağlık olsun. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim:))) Sanırım herkesin bir kurtarma mesafesi oluyor duruma göre:) Ben aşırı sevdim kitabı ve keyifle okudum:) Psikolojik gerilim seviyorsanız kesinlikle okuyun derim:)))

      Sil
  4. güzel yorumunuzla merak ettim, teşekkürler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim:))) Yazarın anlatımı çok güzel, tavsiye ederim:)))

      Sil
  5. Arjantin edebiyatından hiç kitap okumadım ben de. Tanıtım için teşekkürler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim:))) Arjantin edebiyatından benim de okuduğum ilk kitap, psikolojik gerilim seviyorsanız bir bakın derim:)

      Sil
  6. Güney Amerikalı yazarları severim ki şu an bitirmek üzere olduğum kitap Şilili bir yazarın; yazın kışkırtıcı, kitapla ilgiliyim yani:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim:))) Kitabı kesinlikle tavsiye ederim, okurken çok keyif aldım:) Güney Amerikalı yazarları seviyorsanız bu kitabı çok seversiniz diye düşünüyorum:))) Yazarın anlatımı çok keyifli:)))

      Sil
  7. bir şey anlatma derdinde olan kitaplar hep çok iyi oluyor, tavsiyene uyup notumu aldım, teşekkür ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumun için çok teşekkür ederim:))) Kesinlikle katılıyorum düşüncene, çok iyi bir kitap, keyifli:)))

      Sil
  8. Konusunu çok beğendim kitabın.Çok güzel anlatmışsın teşekkürler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumun için çok teşekkür ederim:))) Benim bu sene okuduklarım içinde en beğendiğim kitaplardan biri oldu, heyecanı bitmeyen kitaplardan bence:)))

      Sil
  9. Bu kitap bende de var, yazını okuduktaN sonra iyice merak ettim, çok ilginç bir kitaba benziyor, eline sağlık sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumun için çok teşekkür ederim:))) Kitap elindeyse hemen oku bence, ben aşırı sevdim:))) Filmini sevmedim, çok sıkıldım ama seyret istersen:) Yazarın kalemi çok başka geldi bana, belki de beğendiğim için abartıyorum ama aşırı güzeldi:)))

      Sil