Kiki'nin Cadı Kargosu

          

                   Küçük tatlı bir cadı düşünün, yanında da tatlı kedisi😊

          Kiki on üç yaşında bir cadı. On yaşında kararını vermiştir cadı olmaya. Kiki'nin annesi cadı, babası normal bir insandır. Her cadı on üç yaşına geldiğinde evden siyah kedisiyle ayrılıp kendi ayakları üstünde durmaya çalışır ve hayatını kurmak için ailesinin yanından ayrılır. Bir sene dönmemek şartıyla Kiki evden ayrılıyor kedisiyle ve başka şehirde kendisine yeni bir yaşam kuruyor. Gittiği şehirde çok mutlu olacağını düşünse de ilk başta insanlardan aldığı tepki sonrası üzülür ama asla pes etmez. Sonrasında Kiki ve tatlı kedisi Jiji'nin  maceraları başlıyor.

                                   😊📘Kitaptan Keşfettiğim Alıntılar : 

         😊''Söğüt dallarını nehirde ıslattıktan sonra güneşe serip kuruttum. Çok güzel olmuş değil mi, sence de öyle değil mi anne?'' Kiki elindeki süpürgeyi göstermek için havada şöyle bir salladı.''

         😊''Dolunay geceleri aydınlık olur, o yüzden de yola çıkmak için uygun bir zaman bence ama araştırmalarıma göre cadıların yola çıktığı günlerdeki veriler, havanın kimi zaman yağmurlu kimi zaman açık olduğunu gösteriyor, yani yüzde elli yüzde elli...''

          😊''Şehre yaklaştığında düşündüğünden çok daha büyük bir yer olduğunu fark etti. Gökyüzüne doğru uzanan üçgen, dörtgen pek çok bina vardı. Kiki etrafına şöyle bir baktı ve heyecan içinde, ''Ben kararımı verdim! Burası!'' dedi.''

          😊''Ama sen cadı olamayacak kadar şirinmişsin! Cadı olduğunu söylediklerinde ağzından dişleri kafasından boynuzları uzamış birini hayal etmiştim oysa.'' Genç kadının ağzından bunlar çıksa da yüz ifadesi tam tersini söylüyordu, sanki hayal kırıklığına uğramış gibiydi.''

           😊''Kiki usulca pencereyi açtıktan sonra uzanıp Jiji'nin kuyruğunu çekti. Jiji kıpırdamadı. Belli ki oyuncak kedi rolünü layıkıyla yerine getiriyordu. Kiki'nin yüreği sızladı. Jiji'nin kendisi için ne kadar önemli olduğunu geç de olsa iliklerine kadar hissetmişti.''

          😊''Kendi kendine konuşurken omuz silkti. Hazır fırsat bu fırsat bir cesaret her şeyiyle yeni bir süpürge yapmayı da aklından geçirmişti. Ama annesinin süpürgesinde kendini güvende hissetmesini sağlayan bir şeyler vardı. Bu yüzden de kırılan süpürgeyi tamamen atmak içinden gelmiyordu.''

          😊''Kış giderek yaklaşırken soğuk rüzgarlar aralıksız her gün esmeye devam ediyordu. Sokaklarda ağaçların solmuş kahverengi yaprakları rüzgar yüzünden çoktan dökülmüştü, Kiki'nin ofis penceresinden görünen Koriko, kupkuruydu ve soluk bir şekilde parlıyordu.''

           😊''Kiki birden kalbinde bir sızı hissetti. Evdeyken yılbaşı akşamı demek herkesin bir araya gelmesi ve birlikte yaşamanın tadını doyasıya çıkarması demekti, doğduğu günden beri bu hiç değişmemişti. Oysa bu yıl sadece Jiji ve kendisi olacaktı. Çünkü evden ayrılan cadı bir yıl boyunca eve dönemiyordu.''

            😊''Kiki şaşkınlıkla haykırmıştı. Jiji, Kiki'nin yüzüne doğru yaklaştı ve alçak sesle, ''Geçen yaz denize gittiğimizde buldum. Bilirsin güzel sırlar üç kat sevindirirmiş,'' dedi.''

             😊''Bu oğlan çocuklarını anlamak da ne kadar zor... diye içinden geçirirken Kiki paketi açtı, içindeki omuzdan aşağı sarkıtarak takılabilen küçük bir çantaydı. Pembe bir zemin üzerine siyah bir kedi işlemesi vardı.''

              😊''Bütün evler ışıklarını yakmış, sessizlik içerisinde sıra sıra dizilmişlerdi. Deniz kenarından farklı olarak, ormanda gecenin çiyini barındıran nemli, ağır bir hava hissediliyordu. Sonra, çok daha tanıdık bir şey göründü; yüksek ağacın tepesinde hala asılı duran çan, soluk bir şekilde parlıyordu!''

               😊''Peş peşe pek çok şeyi merak etmeye başlamıştı; burası onun doğduğu yerdi ama nedense kendisini tatile gelmiş gibi bir tuhaf hissediyordu.''

                

       Kitap 205 sayfa, karton kapaklı ve İthaki Yayınları'na ait baskısı. Dili akıcı ve anlaşılır. Japoncadan çeviren Derya Akkuş Sakaue, kitabın yazarı Eiko Kadono, kitabın içindeki çizimler Akiko Hayaşi'ye ait. Kitap kapağına bayıldım bu arada, aşırı tatlı olmuş. Kitabı çok severek okudum ve aşırı eğlendim okurken. İçindeki çizimleri de çok beğendim ve bence kitaba ayrı bir hava katmış. Masalsı anlatımları çok seviyorum. Kitabı okurken ben de süpürgeye binip Kiki'yle gökyüzünde dolaşmak istedim😊 Jiji'yi de çok sevdim, çok tatlı🐈

        Cadıların aslında ne kadar tatlı ve yardımsever olduğunu Kiki'nin hikayesini okuyunca anlıyorsunuz. Tabii ki insanların kafasında oluşan imajı kırmak Kiki için kolay olmuyor ama çok çabalıyor ve insanların onu sevmesini sağlıyor. Gittiği şehirde  kendisinden başka cadı olmaması gerekiyor bu arada.  Kendi ayakları üstünde durmaya son derece kararlı ve azimli. 

         Çikolata tadında tatlı, kafa dağıtacak ve çocukluğunuza döndürecek bir kitap arıyorsanız kesinlikle okumalısınız. Kitabı okuduktan sonra filmini de seyretmenizi öneririm. Tabii ki filmle kitap arasında fark vardı.  Filmini de keyifle izledim. Kiki'nin neşesini çok sevdim. Bir ara umutsuzluğa düşse de çabuk toparlandı ve hayatını yavaş yavaş yoluna koymayı başardı. Kiki'yi okurken ders almam gereken en önemli nokta umutsuzluğa kapılmamak ve bir şekilde ayakta kalmaya çalışmak. Tek başına bir yaşam sürmenin zorluğundan da söz ediyor. Sonrasında başarmış olmanın verdiği mutluluk çok başka.  Çocuk kitabı olduğunu düşünmeyin, bence büyükler içindeki çocuğa ulaşmak için bu kitabı okumalı.  Neşeli ve pozitif enerji için kitabı okuyup hemen filmi seyretmelisiniz,  çok mutlu olacaksınız😊

           Ayrıca cadılar tatlı bence. Cadı kelimesi bana olumsuz bir şey çağrıştırmıyor, şapkaları da çok sevimli. Ben seviyorum, ara ara bana da cadı derler ama olumlu anlamda, tatlı cadı gibi😊 Kim bilir belki bir gün bir cadıyla karşılaşırsınız😊

                Hiçbir zaman umutsuzluğa düşmeyin😊

               Keyifli kitap keşifleri, keyifli okumalar dilerim😊