''Bu yaratık- yani bebek demek istiyorum- bana dünya tarihinin en güzel bebeği gibi görünüyor. Gerçekten de dünya tarihinin en güzel bebeği mi?''
Kitap, bir baba ve oğlu arasındaki ilişkiyi anlatıyor. Harry, her şeye sahip bir adam, güzel bir ailesi var, medyada iyi bir işi var. Bir gecelik bir ilişki bütün bunları mahvediyor ve karısı tarafından terk ediliyor, işini kaybediyor. Otuz yaş bunalımına giriyor. Karısını çok özlüyor. Sıradan olan baba-oğul ilişkisi bütün bunlardan sonra anlam kazanıyor. Baba olmayı yeni yeni öğreniyor.
😊📘Kitaptan Keşfettiğim Alıntılar :
😊''Hayattaki en önemli günlerinizden birine, sonunda tam bir yetişkin olduğunuzu hissettiğiniz otuzuncu doğum gününüze hazırlanırken, mutlaka kaçınmanız gereken bazı durumlar vardır.''
😊''Arabalara karşı senin kadar ilgisiz olan bir adam daha tanımadım. Ne oldu da birden ilgilenmeye başladın?''
''Ona ne söyleyebilirdim? Kanı canı olmayan bir nesnenin sizin için asla sahip olamayacağınız her şeyi ifade ettiğini eşinize söyleyemezsiniz. Asla göremeyeceğiniz yerleri, asla aşık olamayacağınız kadınları, asla yapamayacağınız şeyleri... Eşinize bunların hiçbirini anlatamazsınız. Çok sevdiğiniz bir eşe bile... Özellikle böyle bir eşe.''
😊''Her baba oğlunun gözünde bir kahramandır. En azından oğlu bazı şeylere akıl erdiremeyecek kadar küçükken. Pat benim istediğim her şeyi yapabileceğimi düşünüyor. Tıpkı Han Solo veya Indiana Jones gibi dünyayı parmağımın ucunda oynatabileceğimi sanıyor.''
😊''Mutluluktan çok daha öte duygular hissediyordum. İçimden bir ses hayatımın yeniden düzene gireceğini söylüyordu. Sonra Gina bana baktı. Soğuk değildi, öfkeli de değildi; sadece uzaktı.. Sanki hala çok uzaklardaydı, hep de öyle olacaktı. Duygularım balon gibi söndü.''
😊''Şu anlama geliyor. Birlikte onca yıl geçirdiğimiz için çok mutluyum. Ama beni o kadar incittin ki, artık seni affetmem ve bundan sonra sana güvenmem imkansız. Artık hayatımın geri kalanını birlikte geçirmek istediğim adam olmadığını düşünüyorum. Sen de tıpkı diğer erkekler gibisin. Tıpkı babam gibisin.''
😊''Bugünlerde beni uyandırmak o kadar kolay ki. Evine gitmeye çalışan bir sarhoş, çarparak kapatılan bir araba kapısı, yanlışlıkla çalan bir alarm... hangi sesi duyarsam duyayım, sıçrayarak uyanıyorum; sonra da saatlerce tavanı seyrediyorum. Oysa, babasının arabasının arka koltuğunda uyuyan bir çocukken, hiçbir şey beni uyandıramazdı. Ancak ev vardığımızda, babamın kollarında, yün battaniyeye sarılı bir halde yatağıma taşınırken düşlerimden sıyrılırdım.''
😊''Ben biraz daha hayat istiyordum. Her şeyi yoluna koymak için yeni bir şans. Bütün istediğim buydu. İstediğimin çok zor bir şey olduğunu sanmıyordum. Sadece bir şans daha.''
😊''Sen hayatına sevgi katacak birini istediğini düşünüyorsun. Ama asıl istediğin şey sevgi değil, Harry. Sen gerçek sevgiyi kaldıramazsın. Sen sadece aşk yaşamak istiyorsun.''
😊''Sen aşka aşıksın, Harry. Sen aşk fikrine aşıksın. Cyd harika bir kız. Ama en büyük özelliği senin onu elde edememen. Onda seni çeken şey bu.''
😊''En kötüsü buydu... Ölümün insanı sinir bozucu bir şekilde her şeyden soyutlaması, ölümcül hastalığın dayanılmaz yalnızlığı. Kimsenin insanı bu konuda uyardığı yoktu.''
😊'' Madalyanın kurdelesi mavi beyazdı. İki kalın beyaz dikey çizgiyle onların arasındaki bir beyaz ince çizgi mavi zemini kesiyordu. Madalyanın üzerinde, kralın başının görüntüsü yanında ''Üstün Hizmetleriniz İçin'' yazılıydı.''
😊''Geçmişe fazla duygusal bakıyorsun. Her şeyin biralardan ve kırmızı güllerden ibaret olduğunu düşünüyorsun. Oysa bundan çok daha zor koşullarda yaşadık biz.''
😊''Bizim ilişkimiz yürüdü, çünkü biz yürütmek için çaba sarf ettik,'' dedi annem. ''Çünkü yürümesini istiyorduk. Paramız olmadığında, çocuğumuz olmadığında bile umutsuzluğa kapılıp birbirimize saldırmadık. Eğer mutlu son yaşamak istiyorsan, bunun için mücadele etmelisin. Mutluluk gökten zembille inmez.''
😊''Söylemek istediğim çok şey vardı, ama doğru sözcükleri bulamıyordum. Kusursuz olmayacak, demek istiyordum. Kusursuz olmayacağını biliyorum. Bunu bilmeyecek kadar aptal değilim. Ama her şey öyle bir hale geldi ki, en doğrusu bu. Kusursuz olmayacak. Çünkü hayatımdaki en kusursuz şey hep sen oldun.''
Kitap 336 sayfa, karton kapaklı ve Epsilon Yayınları'na ait baskısı. Çok eski bir kitap, 2000 yılına ait. Bölümler arası geçişler biraz karışık geldi bana bazı yerlerde. Özellikle aldığım bir kitap değil, ikinci el kitap alırken ikili satılıyordu, almak istediğim kitabın yanındaydı. Bu sefer kitap kendiliğinden bana geldi. Açıkçası beğeneceğimi düşünmüyordum, hatta okumam diye de düşündüm ve ön yargılı davrandım. Kitabı severek okudum, konusu ilgimi çekti ve okurken sıkılmadım. Bazı sayfalarda geçen kelimeler hoşuma gitmedi sadece. Kitabın kapağını da çok sevdim. Çok sade bir kapak, üstündeki ayakkabı görseli bana yaşanmışlık hissini verdi, üzdü. Geçmişin içinde masal gibi, sanki o günler yaşanmamış gibi...
Bir erkeğin kendi hayatını nasıl mahvettiğini anlatıyor. Bu kadar güzel bir ailesi varken ve çok sevdiği bir kadın varken bir başkasını neden ister insan bilemiyorum? Bu sorunun cevabı yok bence. Erkeklere göre normal böyle şeyler(her erkek için söylemiyorum) Bütün bunları yaşarken neleri kaybedeceklerini asla düşünmezler ve sonrasında gelen pişmanlık.
Açıkçası kadının bu olayı öğrenince yaptığı davranış hoşuma gitti, kesinlikle durmamalıydı ve öyle de yaptı. Hiçbir kadın onu aldatan bir erkeğin yanında olmamalı, aslında olay kadın erkek ilişkisinden çıkıyor, kimse kendini aldatan kişinin yanında durmamalı, en başta kendine olan saygın varsa yapman gereken şey çok basit; gitmek... Diyeceksiniz ki her şey konuşulduğu gibi olmuyor bu konularda. Haklı olabilirsiniz, ben de bu gibi konularda büyük konuşmayı sevmem, çünkü başına geliyor mutlaka. Seni aldatan kişinin yanında kalınca her şey çok daha kötü oluyor ve bir yalan yaşıyorsunuz. Kocaman bir yalan. Bu yalanı yaşamış biri olarak sonradan hata olduğunu gördüm ve o yüzden böyle konuşuyorum, en çok zararı kendinize veriyorsunuz çünkü.
Kitapta sevdiğim noktalardan biri, babanın yalnız kaldıktan sonra oğluyla iletişim kurmaya çalışması ve onun dilinden konuşmaya çalışması. İkisinin sıcacık ilişkisi kitapta en çok hoşuma giden detaylardan. Hoşuma gitmeyen şeyler de var, kadının çocuğunu adamın yanına bırakıp yurt dışına gitmesi. Evlenirken sırf adamı sevdiği için bazı şeylerden vazgeçmiş, ama sonrasında çocuğunu bırakıp gitmesini ben doğru bulmadım. Ayrıca orada başka bir erkek arkadaşı olması(daha evliler çünkü), aynı şekilde adamın da bir süre sonra başka bir kız arkadaşı olması. En azından boşansaydınız, sonra hayatınızı kursaydınız değil mi? Okurken sinirleniyorum, normal değil böyle şeyler.
Kitabı okurken çok fazla duygu karmaşası yaşadım, Gina ve Harry'nin birbirlerine olan sevgilerine imrendim önce (ilk sayfalarda niye karar veriyorsun değil mi, bekle ve gör dedim sonra kendi kendime😊) Aldatma işin içine girince sinirlendim. Bazı yerlerde güldüm, bazı yerlerde şaşırdım. Aile kavramı üstünde duruyor kitap, anlatmak istediği o. Ailenin değerini bilmen gerektiği çok açık anlatılıyor. Harry'e çoğu yerde kızsam da kitabın sonlarına doğru üzüldüm ve yaptığı bir davranış çok hoşuma gitti.
Yazardan okuduğum ilk kitap ve kalemini sevdim. Kitabın seri olduğunu bilmiyordum, tesadüf eseri aldığım bir kitap olunca. Aslına bakarsanız böyle bir kitaptan da haberim yoktu. İkinci kitap Adam ve Karısı şeklinde devam ediyor. Bu kitaptan sonra onu da almam gerekiyor sanırım. Tony Parsons bir gazeteci. Çeşitli dergilere yazı yazmaktadır, Marie Claire, Elle. BBC'nin gece haberlerinde çalışmış. 18 yıl boyunca Daily Mirror için yazmış. 2013 yılından beri The Sun için köşe yazısı yazıyor. Kariyerine müzik gazetecisi olarak başlamış.
İlişkiler karışık. Aslında karışık değil, her zaman söylediğim bir şey var; insanlar bu hale getiriyor. Güzel bir sevginin değerini bilmezler, ilişkinin ilk başında gösterdiği özeni, ilgiyi sonrasında ne oluyorsa artık, bütün bunlar yok oluyor. Adına da ''evlenince böyle oluyor'' diyor. Hayır evlenince böyle olmuyor, sen saçmalıyorsun. Bunun başka bir açıklaması yok. Birine ilgi duyuyor, ilk başta o kadar ilgi gösteriyor ki sonra karşı taraf kabul edip her şey rahat yaşanınca o ilginin %1'ini göremiyorsunuz. Gerçekten sinir oluyorum bunlara. Kendi saçmalığınızı sevginin ve aşkın üstüne yüklemeyin bence.
Tatlı sevgilerle karşılaşmanız dileğiyle😊
Keyifli kitap keşifleri, keyifli okumalar dilerim...
Kitabı ne güzel anlatmışsın. Hayat bir ilişkiler yumağı. İpe dolanmadan, kör düğüm olmadan devamlı sağaltmak gerek. Emeğine sağlık sevgili Kitapkeşfi 👏🧿🤗
YanıtlaSilGüzel yorumunuz için çok teşekkür ederim Yıldız Hanım:))) Yorumumu beğenmenize çok sevindim:))) Ne güzel ifade etmişsiniz, hayat ilişkiler yumağı, dengede tutmak, tutmaya çalışmak önemli:)
SilAdamın başına gelmeyen kalmamış ama haketmiş:)
YanıtlaSilGüzel yorumunuz için çok teşekkür ederim:))) Kesinlikle hak etti ama sonlara doğru da üzüldüm:)
SilBöyle şeyler artık kadınlara göre daha normal olmaya başladı ne yazık ki, yuvasını dağıtan insan sayısı artıyor sürekli... ilginç bir kitapmış
YanıtlaSilGüzel yorumun için çok teşekkür ederim:))) Ne yazık ki ilişkilerde özen kalmadı, burada adam güzel giden ilişkisini mahvediyor, bu çok üzücü
SilBen şeyi anlamadım; çocuk adamın karısından mı, yoksa tek gecelik ilişkisinden mi? İlki galiba ama ben ikincisi anladım. Neyse ne, böyle durumlarda olan en çok çocuklara olur zaten. Kadının gitmesi bence de en mantıklısı. Aldatmak değer vermiyorum demektir ve ona değer vermeyen biriyle neden olsun? Kitabın uyarlaması olabilirmiş gibi geldi bir de bana. Film senaryosu gibiymiş konusu.
YanıtlaSilGüzel yorumun için çok teşekkür ederim:))) Çocuk adamın karısından, tek gecelik ilişkisiyle evliliğini mahvediyor. Kesinlikle en çok çocuklar zarar görüyor. Neden aldatırlar onu da anlamış değilim zaten, değer vermeyen biriyle olunmaz. Filmini göremedim ama gözümden kaçırdığım bir şey var mı bilemiyorum, tam film konusu:)))
SilKitabı muhtemelen okumayacağımı bilsem de kitabı yorumlama şeklini severek okudum, daha doğrusu kitabın sana düşündürttüklerini severek okudum :) Karakterler çok hayatın içindenmiş ama. Gündüz programlarından birini açmak benzer biriyle karşılaşmak için yeterli...
YanıtlaSilGüzel yorumun için çok teşekkür ederim:))) Yorumumu beğenmene sevindim:))) karakterler kesinlikle hayatın içinden ve dediğin gibi gündüz programlarından birinde karşılaşıyorsun...
SilSon pişmanlık fayda etmez. İnsan sahip olduklarının kıymetini bilmiyor ve doyumsuzluk yapıyorsa bedelini de öder. Güven biterse her şey biter. Güzel anlatmışsın, emeğine sağlık. :)
YanıtlaSilGüzel yorumun için çok teşekkür ederim:))) Kesinlikle fayda etmez son pişmanlık. Keşke sevginin değerini bilse insanlar, doyumsuzluk o kadar çok ki, güven de kalmıyor doğal olarak. Beğenmene çok sevindim:))))
SilMerak ettim şimdi. :) Yazarın ismini de daha önce duymuştum.
YanıtlaSilGüzel yorumun için çok teşekkür ederim:))) Ben kitap sayesinde ilk kez duydum, güzel bir kitaptı:)
Silböyle yazarsan olmaz ama hepsini okuyamam sonra üzülürüm :( keyifli okumaların olsun:)
YanıtlaSilYaaa:))) Çok tatlısın, sanırım bu cümleyi sana sık sık söylüyorum:))) Güzel bir kitap okumak istersen:)
SilGüzel yorumun için çok teşekkür ederim:)))
blogunu çok geç keşfetmiş olsam da -itiraf ediyorum ki evet mahalleye geldikten sonra bir süre ortalıkta olmayışımın etkisi büyük- yazılarındaki o cıvıl cıvıl havayı seviyorum. insana iyi geliyor ^^
YanıtlaSilbu kitaba da hiç denk gelmedim. okuduklarını instagramdan takip edip, kaydediyorum. aynı kitapları okuyup seninle paylaşmayı da umuyorum ayrıca ^^
Güzel yorumun için çok teşekkür ederim:))) Olsun, bu zamanda keşfetmende de bir hayır vardır mutlaka:))) Çok mutlu oldum yazılarım hakkındaki düşüncene:))))))
SilAslında ben de kitabı bilmiyordum, denk gelmemen normal, çünkü çok eski bir kitap, ikinci el alırken ikisi birlikte satılıyordu:))) Kitap yorumlarımı, önerilerimi seviyorsan ne mutlu bana:))))
Buna benzer hikayeleri filmlerde ve dizilerde en önemlisi gerçek hayatta görüyoruz. *Kadını da erkeği de aynı.* İkisi de eşit derecede hatalı. Erkeğin bir gecelik hatası kadının da bencilliği yüzünden olan çocuğa oluyor. Bu yüzden herkes anne baba olmamalı derim hep. Kalemine sağlıkkk sevgili kitapkeşfiiiii :))
YanıtlaSilGüzel yorumun için çok teşekkür ederim:))) Kesinlikle dediğine katılıyorum ikisi de hatalı ama her şeyi en başta mahveden adam, bu da sinir bozucu. Düşüncelerimiz aynı:))), herkes anne-baba olmasın, olan çocuğa oluyor.
SilGüzel bir kitaba benziyor, okuru şaşırtması ve karakterlerin farklı yönlerini göstermesi mesela Harry'nin baştakinden farklı olması bana ilginç geldi, okumak isterim, elinize sağlık çok güzel anlatmışsınız sevgiler:)
YanıtlaSilGüzel yorumunuz için çok teşekkür ederim:))) Güzel ve hoş kitap, konu da güncel olunca ilgi çekiyor:) Harry'e başta çok kızmıştım, son sayfalarda da üzüldüm. Beğenmenize çok sevindim:)))
SilTebrik ederim harika bir özet olmuş
YanıtlaSilGüzel yorumunuz için çok teşekkür ederim:)))
SilAlıntılar çok güzel:)Kaleminize sağlık
YanıtlaSilGüzel yorumun için çok teşekkür ederim:))) Beğenmene çok sevindim:)))
SilÇocukken, babanın kucağında taşınmak gibisi yok :)
YanıtlaSilGüzel yorumun için çok teşekkür ederim:))) Kesinlikle katılıyorum, çocukken her şey bambaşka:)))
Sil