Uçurum

        

         ''Uçuruma çıkan bir yolda kaç kişi gözleri kapalı koşmaya gönüllü olur ki?''

            Kitabın konusu; Allysa New York'ta önemli bir ressamdır. Herkesi imrendirecek bir hayatı var, işi, dostları, ünü, güzelliği. 15 yaşındayken babasını gözlerinin önünde kaybediyor. Bu andan sonra kendine bir söz veriyor, babasını öldüren adamı mutlaka bulacaktır. Tam da bu anda babasının katilini ararken karşısına bir adam çıkıyor. Zamanla bu adamın aşkına karşı koyamıyor. James'in de sakladığı bazı şeyler var. Allysa yapacağı seçimlerle yavaş yavaş birçok şeyle karşılaşacaktır. 

                         😊📘Kitaptan Keşfettiğim Alıntılar :

        😊''Onunla gülerken arkamızdan birinin bana seslendiğini duyduk. Kafamı çevirdiğimde bir an için nefesim kesildi. Gördüğüm şey ya da insan artık her ne ise, gerçek gibi durmuyordu.''

         😊''Hırçın bakışlarımı yüzüne dikip ters ters bakmaya devam ettim. Düşüncelerim alt üst olmuş durumdaydı. Bir şeyler yanlıştı ama ne olduğuna karar veremiyordum. Neden tek bir şey doğru gözükmüyordu ki?''

          😊''Kaşlarımı çatarak yüzümü buruşturdum. Söylediğini anlamadığımdan değildi. Anladığım ve beni yaraladığını hissettiğim içindi. Kendi intikamım için adaletsiz biri olmayı istiyor muyum?''

          😊''Hiçbir şey söylemeden tabağımdakileri yemeye devam ettim. James birkaç dakika bana dik dik baktı. Fırtına öncesi sessizlik dedikleri bu olsa gerek diye düşünerek kendimi gülmemek için zor tuttum.''

           😊''Onunla bir gelecek hayal etmek... Bu, aklımın ucundan geçmeyecek kadar büyük bir şeydi benim için. Ama biliyordum, onu daha ilk gördüğüm anda hayatımın bir parçası olacağını hissetmiştim. Onu kendimden uzaklaştırdığımda da bunu biliyordum. Peşimden gelme dediğim anda beliren bakışı hiç unutmamıştım.''

           😊''Nefes almanın ne olduğunu dahi unutmuştum. Ne kıpırdayabiliyordum ne de tepki verebiliyordum. Titreyerek ve kalbimin sıkıştığını hissederek zor bir nefes aldım. Hayal mi görüyordum?''

           😊''Sen tabii ki beni hiç fark etmedin. Çünkü bakmıyordun. Hiçbir zaman etrafına bakmıyordun. En sonunda okulu bitirip bir ressam olduğunu öğrendim.''

             😊''Hayır, kendi düşüncemin ve onun söylediğinin aksine pişmanlık duymamıştım ve sanırım duymayacaktım. Bu yüzden kendimden nefret ediyordum. Gurursuz gibi davranmıştım ve bunu umursamamış olmam suçluluk hissiyle yakından bir bağ kurmama sebep oluyordu.''

             😊''Kelimelerim beklediğimden daha acımasız çıkmıştı ağzımdan. Bunu fark ettiğimde de artık çok geçti. James birkaç adım gerileyip boş gözlerle bana baktı.''

              😊''Ne kadar zaman bu sesleri duydum ya da tam olarak ne durumdaydım bilmiyordum. Gözlerimi sonunda açmayı başardığımda kulağıma tekrar o makinenin sesi doldu. Floresanların yansımasıyla gözlerim kamaşıyordu ve buna engel olmak adına kolumu kaldırıp gözlerime siper etmek istedim fakat kolumu kaldırmama bir şey engel oluyordu.''

             😊''Bana kimsenin dokunmasını istemiyordum. Sadece yalnız kalmak ve çektiğim acıyla baş başa olmak istiyordum. Kimsenin yüzünü görmek, sesini duymak ya da bana beni avutan şeyler söylerken yumuşayan ses tonlarının kulaklarımı doldurmasını istemiyordum.'' 

         Kitap 342 sayfa, karton kapaklı, Müptela Yayınları'na ait baskısı. Dili akıcı ve anlaşılır. Kitabı beğendim. Olay örgüsünü sevdim. Biraz okuduktan sonra sonunu tahmin ettim, bazı olaylar belli etti bence kitabın sonunu ama ters köşe olduğum bir nokta vardı ve çok iyiydi kesinlikle. Yalnız şunu söylemeden geçemeyeceğim, merak ederek okudum.  Elimden bırakmak istemedim, bir sonraki sayfayı merak ettim. Kitabın kapak çalışmasını çok beğendim. Kitapta şunu eleştirdim; bazı kelimelerin kullanılmasını sevmedim, hangi kitap olursa olsun bu tarz söylemler hoşuma gitmiyor, duymaktan hoşlanmıyorum. Biraz +18 onu da söylemiş olayım. 

        Yazarın ilk kitabı. Bence başarılı bir kitap olmuş. Okurken sahneleri gözünüzün önünde canlandırıyorsunuz. Amerikan filmi izler gibiydim aslında okurken. Gizem, entrika, aşk, romantizm, intikam, polisiye türünde güzel bir kitap. Duyguları çok iyi yansıtılmış bence. Ve yaptığınız seçimlerin hayatınıza ne kadar etki ettiğini görüyorsunuz. Okuyucuyu bağlıyor olaylar. Kitabı kısa süre içerisinde de bitiriyorsunuz. Kitap kendini çok rahat okutuyor ve ilk kitabını yazan bir yazar için çok güzel bir şey bu. 

         Siz bir yol ayrımında kalsanız nasıl tepki verirsiniz? İnandığınız her şeyin bir yalan olduğunu öğrenseniz ne yaparsınız? Bir anda birine aşık olup ona tamamen inanır mısınız? Bu soruların cevapları herkese göre, durumlara ve olaylara, yaşadığınız psikolojik hale göre elbette değişir. Sizin cevaplarınızı da merak ediyorum😊

            Birine aşık olup sonra düşman olmak ve tekrar sevmeye çalışmak... Bence hayattaki en zor şeylerden biri ve kolay değil. Hayat öyle bir noktaya getiriyor ki insanı ne yaparsanız yapın duygularınıza karşı koymakta zorlanabilirsiniz.  En önemlisi de birine güvenmek, güvenmeye çalışmak. 

            Bazı bölümlerde kendimi Allysa'nın yerine koydum, onunla beraber kızdım, sevindim, üzüldüm. Güçlü kadın karakterleri her zaman seviyorum. Allysa sevdiğim bir karakter oldu ama James Bennet için aynı şeyi söyleyemeyeceğim😊 James Bennet birçok kadının hoşlanacağı, seveceği bir erkek karakter ama ben sevemedim, muhtemelen kitabı okuyanlar bu cümlemi okuyunca bana kızacak. Sevmedim adamı işte. Fazla mükemmel bir karakter geldi bana. Diyeceksiniz ki, ''bunun nesi kötü, ne istiyorsun?''  Kötü olarak diyemem ama işte fazla mükemmel olan her şey bana yapmacık geliyor. Kimse mükemmel değildir, kitabı okuduğumda karakterin bana geçen etkisi bu şekilde. Anlatabildim mi bilmiyorum? Şu an benim de kafam karıştı, her okuyanın kararı farklı sonuçta😊

           Kitabın arka kapağından; 

''Yaşayacaklarının yaşadıklarının yanında bir hiç olduğunu bilmediği bu yolda artık onun için geri dönüş yoktur.''

            Keyifli kitap keşifleri, keyifli okumalar dilerim😊