Yaz Sohbeti

     

Yazın gelmesiyle ilgili sohbet

       Güneşli mis gibi bir hava ve çook güzel bir günden herkese tatlı bir merhaba. Sizlerle sohbet etmeyi özledim. Nasılsınız? Her şey yolunda mı? Umarım herkesin sağlığı yerindedir. 


       Yaz mevsimini ayrı seviyorum. Her yer cıvıl cıvıl, neşe dolu. Güneş içimizi ısıtıyor, yüzümüze tatlı bir gülümseme konduruyor. Sabah daha enerjik uyanıyorum. Dondurma sezonu da açıldı. Sever misiniz dondurmayı? Ben bayılırım, bütün gün yiyebilirim. Karadutlu, çikolatalı, orman meyveli, limonlu...🍦🍨  Yaz meyveleri desen ayrı güzel, çilek, karpuz... 🍓🍉  Bir de sandviç çok seviyorum, hemen küçük atıştırmalık şeklinde.  Şimdi diyeceksiniz, ''yazıyı okumaya başladık, senin yüzünden acıktık.''   Yaz mevsiminde ayrı bir heyecan kaplıyor içimi, ben de aklıma geleni yazıp sizlerle paylaşıyorum. Sıcak diye şikayet etmiyorum, sıcağı çok seviyorum, soğuk havayı hiç sevmem. Ankara genelde buz gibi olduğu için sıcak havayı görünce uçuyorum mutluluktan. Güneş mutluluk veriyor bana😊🌞


           Bu yazıyı önceden yazıyorum. Çünkü kısa bir süreliğine İstanbul'da olacağım😊 Anneannemin evinde internet olmadığı için de yazıları önceden hazırlama kararı aldım, o yüzden yorumlarınıza biraz geç cevap yazabilirim. Yazıları yayınlayıp fazla uzun süre kalamayacağım, istediğim gibi vakit geçiremeyeceğim blogta. İnternete daha az gireceğim imkanlardan dolayı😊


            Bloğa daha sık yazmaya çalışıyorum. 2 bölüm yazdığım hikayenin devamını yazamadım, kendimi tam olarak hazır hissedemedim hikaye için. Yani yazma konusunda tıkandım açıkçası bu hikaye için.  Kelimeler oturmuyor bir yerde, havada kalıyor sanki. Hazır hissettiğim anda, ilham perilerim uçmaya başlayınca yazıp sizlerle paylaşacağım. Kitap yorumlarımı yazarken çok heyecanlı yazıyorum. Kitap yorumu yazmak kolay bir şey değil. Ben fazla ayrıntılı yazıyorum ama kısacık yazmayı sevmiyorum. Yorumu yazarken kaç kere üstünden geçiyorum, eksik bir şey kalmış gibi hissediyorum. Sonrasında fotoğraf bölümü var ve çok önem veriyorum fotoğraflara. Fikirler bana ait, çekimlerin hepsini kardeşim😍 yapıyor, o da çekim yaparken çok uğraşıyor benim için. Buradan ona da kocaman teşekkür etmek istiyorum. Bloğumda onun emeği çok fazla. Günün sonunda yazıyı her şeyiyle bitirip paylaştığım andaki mutluluğumu görmelisiniz, çocuklar gibi oluyorum. ''Her yazıda mı böyle oluyorsun?'' diye soracaksınız. Evet her yazıda çocuklar gibi mutlu oluyorum. Yazarken ayrı mutluluk, paylaşırken çook ayrı mutluluk. Tatlı mutluluklar....😊😊😊😊😊


               2. Bloğu açma fikrinden, önceki sohbet yazımda söz etmiştim size. Vazgeçmiş değilim, hala düşünüyorum. Aslında ismi hazırdı ama geçen haftalarda kardeşimden fikir almak istedim ve daha güzel bir isim söyledi, ben de daha çok sevdim. Yazılarımda kelimelerin arasında gizli olabilir isim😊Aklıma gelen fikirleri yazıyorum defterime. Tasarım konusuna önem veriyorum, ortaya nasıl bir şey çıkacak bilmiyorum ama iyice şekillenmeye başladı kafamda. O da ayrı bir heyecan benim için. Her şeyi yazabileceğim genel bir blog olarak düşünüyorum. Çok güzel olacağını şimdiden hissediyorum😍 Bu arada film içerikleri paylaştığım hesabımın ismini değiştirdim. Popcornkeyfi oldu hesabımın yeni adı. (İsmin üstüne tıklayarak ulaşabilirsiniz)


                Yazma konusunda yarışmalara ağırlık vermek istiyorum. Yazdıklarımı gönderip şansımı denemek istiyorum. Bir de bir dergiye göndereceğim yazılarımı, cesaret etmek büyük bir adım bu konuda benim için. Yazılarıma güveniyorum, iyi olduğunu düşünüyorum. Sizlere gereksiz bir özgüven gibi gelebilir bu konudaki konuşmalarım. Çok severek yazıyorum ve yazarken hissediyorum. Bazı konularda mütevazı olmamak gerekiyor. 


                  Bloğumun 3. yılını kutladım 1 Haziran'da😊🎉🎈 Umarım daha uzun yıllar burada olurum, heyecanla, neşeyle yazılarımı sizlerle paylaşırım. Blog yazmayı çok seviyorum. Bu heyecanım hep sürecek. Her yorum değil ama gelen bazı içten yorumlar için çook teşekkür ederim. Yazmayan birkaç kişi var, üzüldüm açıkçası. Her sene bir çekiliş yapıyorum. Yazımı okumak için tıklayabilirsiniz😊🎉🎈


                Diziler de bitti. Tatile girecek olanlar var. Sadakatsiz dizisini çok severek izledim iki sezon boyunca. Sadakatsiz bitti, daha güzel bitirebilirlerdi diye düşünüyorum. Biraz havada kaldığını hissettim, Volkan'ın nasıl öldüğünü görmek isterdim😊Yargı dizisi bence mükemmel gidiyor. Bu arada başrol oyuncuları Pınar Deniz ve Kaan Urgancıoğlu'nu çok yakıştırıyorum birbirine. Aşk 101 dizisinde de beraber oynamışlardı. Yeni sezonlar başlayıncaya kadar film izlemeye devam😊 Bu arada film önerilerinizi seve seve alırım. Aksiyon/macera filmlerini çok seviyorum. En sevdiğim filmin Senden Önce Ben olması ve türünün dram/romantik olması da ayrı bir şey.  Filmi, kitabından dolayı çok seviyorum ve bence en iyi uyarlamalardan. Yalnız korku filmi önermeyin ne olur, hayatta seyredemem. Seyredersem de uyuyamam. Uyursam rüyama girer. Böyle bir döngü içinde olmak istemiyorum😊 En iyisi aksiyon/macera kategorisinden devam edeyim😊


                Birine değer verince neden anlamaz? Neden gider? Bir insana değer vermek, sevgini göstermek çok güzel bir şey. O değeri, sevgiyi neden almak istemez inatla. Hani herkes ''sevgisizlikten'' söz ediyor ya, sevgiyi görünce kaçıyorsunuz. İlla kötü davranılması gerekiyor, iyi davranınca hiçbir şey fark etmiyor. Böyle olması çok üzücü. Birine güzel bir şey söylemek, o gün o insanın gününü güzel geçirmesini sağlamak çok ama çok güzel bir şey. Bizim ülkemizde böyle şeyler çok az oluyor. Dışarıda birine ''iyi günler, kolay gelsin, günaydın'' demek inanın sizi de mutlu hissettirir, o insanı da mutlu eder. Çok küçük şeyler ama kocaman mutluluk sağlayan şeyler bunlar. Bu konuyu hikayelerimde de dile getirmiştim. İnsan psikolojisi çok farklı ve bazı sorulara cevap bulmakta zorlanıyorsunuz. 


               Bir de kıskançlık var insanlarda. Hayatında olan insanı kıskanmaktan söz etmiyorum. Hayatındaki insanı kıskanırsın, çok doğal. Tabii ölçüsünde olmalı, aşırısı ciddi boyutta zarar verir. Biri iyi bir şey yaptığı zaman neden söylenmiyor? Neden kıskanılıyor?  Örneğin : ''Bu elbise sana çok yakışmış, yazını çok beğendim, çektiğin fotoğraf çok güzel...''  Örnekler çoğaltılır duruma göre. Sadece iyi olan bir şeyi söylemeye korkuyor herkes ve bu çok saçma, aşırı kıskançlık oluyor, bilerek de söylemiyor.  ''Nasıl benden daha iyi yapar, nasıl başardı, üstündeki hiç yakışmamış...''  Başarıyı kıskanmak mı artık ne isim konulur bilemiyorum ama çok sinir oluyorum ve hissediyorum çoğu kişide. Daha önceki yazılarımda, yorumlarımda mutlaka söylemişimdir bu konuyla ilgili düşüncelerimi. Biri bir şeyi başarıyorsa ''helal olsun, ya da çok yakışmış, ne iyi yapmışsın'' derim mutlaka. Olması gereken de bu bence. 


               İçinizden bir şey geldiği zaman yapın. Özellikle hayatınızla ilgili her kararda içinizden gelen sesi dinleyin. Bir işe başlayacaksanız, birilerine fikir sorduysanız, olumsuz şeyleri duymayın. Çünkü yukarıda söz ettiğim gibi önce olumsuz düşünüyor herkes. Fikirleriniz başkalarına saçma gelebilir, beğenmeyebilirler. Böyle durumlarda, kararlarda bencil olmayı bileceksiniz. İlk başta her şeyin mükemmel olmayacağını biliyorsunuz. Çabalarsınız, yaptım, yapmaya çalışıyorum dersiniz. Yapacağınız iş ya da alacağınız karar sizi heyecanlandırıyorsa o yolun sonu güneşin parlaklığı, denizin maviliği kadar güzel olacaktır. Aslında destek olmayı bilmek gerekiyor ama herkes bunu yapmıyor. 


               Farklı fikirlerde olan insanlara da uzaydan gelmiş gibi bakmayın ve dinlemeyin lütfen. Herkes aynı şeyleri sevmek ve hoşlanmak zorunda değil. Bu da küçücük bir sitem😊 Ben çoğu konuda farklı düşünürüm, herkesle aynı şeyleri sevmem. Böyle mutluyum, başkasına beğendirmek zorunda değilim. Saçma sapan adetler, gelenekler bana doğru gelmiyor. Örneğin,  gülü sevmem diyorum; ''gül çok güzel bir çiçektir, nasıl sevmezsin?'' gibi bir tepkiyle karşılaşıyorum. Ben çiçeğe bir şey demiyorum, sadece sevmediğimi söylüyorum, bu benim fikrim, seninle aynı olmak zorunda değil. Bana göre papatya ve lotus dünyanın en güzel çiçeği😊


               Ben bugün konudan konuya atladım. İçimden geldiği gibi yazdım, sizlerle paylaştım. Biraz fazla dağıldım kabul ediyorum, oradan oraya😊 Sanki bu sohbet yazısını bekliyor gibi hiç susmadım. Daha da yazardım ama sıkılmış olabilirsiniz. Ben de yavaş yavaş gideyim. Çok iyi geldi bu sohbet. Siz yazıyı okuduğunuz anda İstanbul'da olacağım, umarım güzel geçer günlerim😊


               Kendinizi çok sevin ve keşif dolu tatlı yaz günleri diliyorum herkese😊🌞🍦🍹🍸

              

Etiketler:

Yorum Gönder

28 Yorumlar
  1. Yine tatlı bir yazı olmuş. Daha en başında kıpır kıpır başladık sohbete zaten :) Blog yazmak istek işi gerçekten. En başta kendi manevi tatminin için yapmak gerekiyor. Çünkü etkileşim alma oranı da diğer sosyal ortamlara göre daha düşük. Yani istatistiklerde yüksek rakamlara çıkabiliyoruz ama yorum bırakan kitle çekirdek kitlemiz. Güzel bir ortam tabi. Blog benim nefes almamı sağlıyor.

    Yaz mevsimine çekimserim. Çok seviyorum diyemem :) Hele temmuz ve ağustos beni öldürüyor. Sıcak neyse de nemi sevmiyorum. Kış insanı da değilim bu arada. Ben ılık havayı seviyorum, zora gelemem :) Yine de yaz enerjisi diye bir şey var gerçekten. Hem tatil :)

    İnsanlar bilerek veya bilmeyerek enerjimi çekiyor benim de. O yüzden pek bir şey paylaşmıyorum. Benim için gerçekten önemli olan haberleri ve fikirlerimi birkaç kişiyle paylaşırım. Çünkü gerçekten insanların enerjisini aldığımı düşünüyorum.

    Yeni blog için hayırlı olsun tekrardan :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumun için çok teşekkür ederim:))) Yaz mevsimi geldiği zaman çok mutlu oluyorum ben:))) Blog konusunda yazdıklarına kesinlikle katılıyorum:)) Bloga yorum gelince aşırı mutlu oluyorum:)))
      Enerjimi çeken insanları hiç sevmiyorum ben de. Çok mutsuz, depresif olmak hiç bana göre değil, bazı insanlara göre Pollyanna gibi gelebilirim gerçi:)))
      Herkese her şey anlatılmıyor, dediğin gibi birkaç önemli kişiyle paylaşırsın, zaten fazlasına da gerek yok değil mi?:))))
      Yeni blog düşüncesi kafamda iyice oturdu ama zaman olarak emin değilim:)))
      Yazımı beğenmene çook mutlu oldum:))))

      Sil
  2. Aksiyon filmlerini seviyorsan, vizyondan kalkmadan Top Gun'a gidebilirsin. Oldukça heyecanlı bir film :) İstanbul'da mutlu günler geçirmeni dilerim, ben çok seviyorum İstanbul'u :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim:)))
      Top Gun'ı çok merak ediyorum, gerçi ilk filmini de seyretmedim ama:))) Aksiyon filmlerini çok severim:)))
      Çok teşekkür ederim güzel dileğiniz için:))) İstanbul'u ben de çok seviyorum, İstanbul'luyum ayrıca:))) Senelerdir gelmiyordum, uzun zaman sonra çok iyi geldi bana:)))
      Çok kalabalık, yaşamak için değil de gezmek için çok daha iyi sanki:))) Deniz kokusu bambaşka, çok özlemişim:)))

      Sil
  3. Dondurmaya ben de bayılırım :) Diziler de bitti evet ben arada Baba dizisine bakıyordum.
    Bazı insanların neden kıskanç olduğunu anlamak zor, keşke herkes birbirini olduğu gibi kabul etse ve yargılamasa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumun için çok teşekkür ederim:))) Baba dizisine ben de baktım, son birkaç bölümü seyretmedim, Haluk Bilginer ve Tolga Sarıtaş 'ı çok severim:)))
      Dondurma çok güzel bir şey değil mi ama, çok seviyorum:)))
      Keşke kıskançlık olmasa kimsede, ne güzel olur:)))

      Sil
  4. Keyifli bir sohbet yazısı ve tam zamanında Ankara'dan ayrılmışsınız:) Umarım keyifli bir İstanbul ziyareti oluyordur:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim:))) Yazımı beğenmenize çok mutlu oldum:)))
      Ankara şu an gerçekten çok kötü, kardeşim ve babamdan alıyorum haberleri.
      İstanbul oldukça keyifli, deniz kokusu çok iyi geldi, özlemişim:)))
      Hatta bugün Emirgan Korusun 'a gideceğim bir aksilik olmazsa, biliyorum lale zamanı geçti ama sizin yazınızı okuyunca çok merak etmiştim:)))

      Sil
  5. Yazın çok keyifli. ben de bu tarz içimden gelenleri dökeceğim bir yazı yazmak istedim. Hiç yazmıyorum sayılır, yazsam kendimi daha iyi hissedeceğime eminim.

    Yazıları biriktirip okuyorum. Ben yorum yazana kadar belki dönmüş olursun.

    Yazılarını yarışmalara ve dergilere gönderme fikrini destekliyorum. Şansın nereden geleceği belli olmaz. Bir yerden başlamalısın. Umarım güzel haberlerini alırız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumun için çok teşekkür ederim:))) Yazımı beğenmene çok sevindim:))) Arada böyle sohbet yazılarını çok seviyorum, bence sen de yaz bu tarz yazıları, gerçekten çok iyi geliyor:)))
      Hala dönmedim, İstanbul'dayım:)))
      Yarışma ve dergi fikri uzun zamandır aklımda, dönünce daha çok uğraşacağım, çok teşekkür ederim güzel düşüncelerin için:))))

      Sil
  6. Bayıldım bu yazınıza, yine içtenlikle yazmışsınız:) Kardeşinizin size böyle yardımcı olması ne güzel:) yeni projeleriniz de harika:) ne güzel düşünceleriniz var, size katılıyorum, şimdiden iyi tatiller:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim:))) Yazımı beğenmenize çook mutlu oldum:))) Kardeşim her zaman en büyük destekçim:)))
      Güzel düşünceleriniz için ayrıca teşekkür ederim, iyi geldi bu tatil:))))

      Sil
  7. O halde şöyle yapalım... Yeni blog için tüm destek benden gelsin. ;) Aklınıza takılan ve sorular için direk bana ulaşabilirsiniz ;))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim:))) Yardımınız için ayrıca teşekkür ederim, mutlaka soracağım soru olacaktır, bir şeyleri yanlış yapacağım kesin çünkü:)))

      Sil
    2. Her zaman beklerim :) Her konuda yardımcı olacağım :)

      Sil
    3. Çok teşekkür ederim desteğiniz için:))))

      Sil
  8. Popcornkeyfi'ni bilmiyordum. Üçüncü bir blog daha geliyor demek ki. Hayırlı olsun. Yazmaktan vaz geçmeyin ve yarışmalara da katılın. Şiir de yazmayı deneyin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim:))) Popcornkeyfi instagram hesabım sadece film, dizi paylaştığım:))) 2. Blogu düşünüyorum:)))
      Yarışmalar konusunda kararlıyım, en azından denemek istiyorum:))) Şiir konusunda yetenekli olduğumu hiç sanmıyorum:))) Desteğiniz için çok teşekkür ederim:))

      Sil
  9. Çok özlemişim yazılarını okumayı. Yarışma demişken ''Edebiyat Yarışmaları'' adlı sayfadan var olan yarışmalara katılabilirsin. 😍🤩😅

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumun için çok teşekkür ederim:)))) Hoş geldin:))) Ben de yorumlarını özledim:)))
      Evet geçen sene bakmıştım, tekrar bakacağım yarışmalar için o sayfaya:))))

      Sil
    2. Çook teşekkür ederim, çoook mutlu oldumm:))))

      Sil
  10. Yazıyı okurken gerçekten acıktım. :) Ama senin suçun yok tam da yemek saati geldi sonuçta.
    İlginç bir şekilde dondurma pek sevmem, olmasa yüzyıl aklıma gelmez. Ama karpuz ve kavuna bayılırım. Bir de mısıra, henüz çıkmadılar gözüm yolda bekliyorum. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim:)))) Yazıyı yazarken ben de acıktım sanırım ortaya böyle bir paragraf çıktı:))) Karpuzu ben de çok severim, yaz meyveleri ayrı güzel bence:))) Dondurma sabahtan akşama kadar yiyebilirim:)))) Mısırı severim ama patlamış olanını, özellikle film seyrederken yemeden duramam:))))

      Sil
  11. Yaz mevsimini ben de çok severim.Yazıyı da ayrı bir sevdim kalemine sağlık😍

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumun için çok teşekkür ederim:))) Yaz en güzel mevsim bence:)))) Yazımı beğenmene çook mutlu oldum:))))

      Sil
  12. İlle gülü seveceksin :) Bizim millet böyle işte.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumun için çok teşekkür ederim:))) Doğru diyorsun bizim millet değişik:) Sevmiyorum, sevmek zorunda da değilim:))) Herkesin sevdiği şeyleri sevmiyorum, farklı olmak da gayet güzel bence:)))

      Sil