Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç

                             

Halley kuyrukluyıldızın dünyaya çarpacağı düşüncesiyle olan olaylar

       

     ''Bana senin gibi paha biçilmez bir güzel, bir melek bahşettiği için Halley'i takdis ederim, dedi.''



         Kitabın konusu, Halley kuyrukluyıldızın kuyruğunda zehir olduğunun düşünülmesi ve dünyaya çarpınca kıyamet kopacağının sanılması. Dünyada ve İstanbul'da paniğe neden olur bu haber. İrfan çok okuyan bir genç ve çevresindeki herkesi cahil görüyor. Ayrıca kadınlara karşı ön yargılı, çünkü onlardan istediği ilgiyi bir türlü görememiş. Bir gün bu kuyrukluyıldız ile ilgili bir konferans vermek ister kadınlara ve evinde toplar. Konferanstan sonra bir kadından mektuplar almaya başlar. Zamanla bu gizemli kadına hiç görmeden yazdıklarından yola çıkarak aşık olur, aslında hayalinde yarattığı kişiye aşık olmuştur. İrfan'ın kadınlar hakkındaki düşünceleri bu mektuplar sayesinde değişmeye başlar. 


              

                           😊📘Kitaptan Keşfettiğim Alıntılar: 


         😊''Hiçbir şeyden memnun değildi. Memleketinden, milletinden, ailesinden hemen her şeyden şikayetçiydi. Ev halkının, mahalle ahalisinin, kısacası bütün başkent sakinlerinin cehaletlerinden pek usanmıştı.''


         😊''İrfan, gençliğin erişmek istediği hayal olan evlenme konusunda bile yürek sızlatıcı bir ümitsizlik, bir tatsızlık, bir gönül kırgınlığı içinde kalıyordu.''


          😊''Çünkü insanlar her felakete cehaletleri sebebiyle uğramışla ve hala uğramaktadırlar. İnsanlık çocukluk zamanında akıl erdiremediği konularda daima batıl zanlara düşerek işte bundan dolayı ilerleme yolunda gecikmiştir.''


           😊''Hayat sayısız can düşmanına aralıksız karşı koyarak devam edilen pek nazik bir geçittir. Hayat, hayatı yiyerek, yok ederek var olmaya devam ediyor. Biz yaşamak için diğer hayatları onlarla beslemekle, onları hazmetmekle kendimize dönüştürüyoruz.''


           😊''Sevgilisinin maddi ve manevi kimliğine dair ufak bir şey keşfedebilmek için mektubu evirdi, çevirdi.  Her kelimeden, her noktadan belli manası dışında birer mana çıkarmaya uğraştı. Düşündü, düşündü. Bu kız kendini nereden tanıyordu?''


             😊''Bugüne kadar hiçbir kadın tarafından acıları sorulmaya tenezzül edilmeyen zavallı kalbimde tutuşmaya hazır, birikmiş öyle bir sevda cevheri var ki, işte bilmeden siz ona dokundunuz. Bu sevda tabirini affedersiniz. Kabahat bende değil... Bu coşan ben değilim... Aşktır. Tabiattır.''


             😊''Sokakta edebiyle giden örtülü bir kadına uşak takımından birtakım pespayelerin bile ne kadar saygısızca onur kırıcı laflar attıklarını bilirsiniz. Bu neden? Memleketimizde kadının her sarkıntılığı sindirerek karşılığa mecbur, aşağı bir yaradılışta sayılmasından. Sırf erkeklere eğlence olmak için yaratılmış sanılmasından...''


               😊''Beni çirkin bir kadın olarak gözünüzde canlandırınız. Aşkın, gençliğin, hülya aleminizde bana dair icat ettiği o çekici, o hoş görünüşü zihninizden çıkartınız. Sırf görünüşe bağlı dostluklar çabuk yok olur. Kalıcı olanlar içsel münasebetler, samimi sevgilerdir ki bunlar da ilk bakışta ortaya çıkamaz... O ateşli mektubumuza aynı ateşle karşılık vereydim pek hoşunuza gidecekti, ama bu memnuniyet devamlı bir bahtiyarlık olamazdı.''


             😊''Dile getirdiğiniz her türlü yasaklarınıza ben sizi sevdim. Seviyorum. Ve hayatım boyunca seveceğim... Bu bir emrivaki. Gönlüm sizi maddi ve manevi güzelliklerinizle bir kere şairlik semasının en yüce katına çıkardı. Kalbime taht kuran büyüleyici melike oldunuz. Artık oradan sizi hiçbir şey... hiçbir kuvvet indiremez... Size karşı gönlümde parlayan sevdayı durdurmak, söndürmek için çirkin bir kız olduğunuzu söylüyorsunuz. Ben sizi görüp de güzelliğinize tutulmadım ki... Sizi görmeden maneviyatınız dolayısıyla sevdim. Maddi tarafınızın artık önemi kalmadı. Tabiatınızı beğendim. Görünüşünüz her ne olsa kabulümdür. Siz bana maddi tarafınızla değil, fakat mektuplarınızla göründünüz. Cisminizle değil, ruhunuzla parladınız. İnleyen ruhunuzdaki yaraları okudum.''


          😊''Bu kadar düşmanlık eden insanların nasıl olupta birbirini mahvetmeyerek asırlardan beri bir arada yaşayabilmiş olduklarına hayret ettim.''


             😊''Sevilen bir hayal insanı bu hale getiriyor, bir hakikatin yakmasına nasıl yürek dayanacak.''


              😊''Canım neler yapmak istiyor. Bana deli diyecekler diye korkuyorum. Akıllı olmak ne büyük ahmaklık, ne iç yakan bir sıkıntı yarabbi..!''


               😊''Aşk denilen şey meğer ne şiddetli bir ruh fırtınasıymış.''


               😊''Bu memlekette kızlar için ayıp olmayan ne var acaba?"


                😊''Gençlerin kalplerini saadetle dolduran sevda perisi benim gönlüme hiçbir vakit bir hakikat şekline girmek lütfunu göstermedi. Daima hayal şeklinde kaldı.''


                😊"Şimdiye kadar sevilmedim. Çok özendim. Fakat sanırım ki sevmedim. Yahut biraz öyle zannettiklerimin sevgi olmadığını şimdi anlıyorum.'' 



                  Kitap 150 sayfa, karton kapaklı ve Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'na ait baskısı. Kitap kapağı hoşuma gitti, güzel bir çalışma olmuş bence. Kitap günümüz Türkçesiyle olduğu için anlaşılır. Eski kelimeler var, altlarında açıklamaları mevcut ve açıklamalar oldukça iyi. İstanbul mahalle hayatını yansıtıyor, mahalle kadınlarının birbiri arasındaki diyaloglar. Bu diyalogları okumak beni fazlasıyla gülümsetti. Yazarın okuduğum ilk kitabı ve kalemini çook sevdimm. Okuması çoook keyifli bir kitaptı. Kitaba başlarken bu kadar seveceğimi düşünmemiştim ama eğlenceli geldi bana. Gülümseyerek okudum. Mizah var, eğlence var kitapta. Çok tatlı bir kitap bence. Kitabın içinde kızdığım yerler de vardı. Kitapta tek sıkıldığım yer bilimsel verilerin ayrıntılı anlatılması, kendimi fen dersinde gibi hissettim😊 


                   İrfan'ın kadınlar hakkındaki düşünceleri ve ilk mektubu alır almaz yazdığı cevapta kadına karşı hemen bir aşk hayaline kapılmasına kızdım. Gelen mektupta aşka dair en ufak bir ayrıntı yok. Bu İrfan'ın tamamen kendi içinde yaşadığı bir hayali gerçekleştirmek için attığı bir adımdı. Sonrasında gizemli kadından gelen mektupta verilen cevap çok hoşuma gitti. 


                   Aşk güzel bir duygu evet, birini görmeden, tanımadan sevmek, aşık olmak ne derece doğru tartışılır.  Aşk konularında büyük konuşmayı sevmiyorum diye birkaç yazımda dile getirmiştim. Olabilecek şeyler tabii ki, bir yandan da düşünüyorum, hiç görmeden saf sevgiyle sevilmek nasıl bir şey bilemiyorum. Çok karmaşık konular, o yüzden kesin konuşulmamalı bence. 


                    Kızdığım nokta şu; bir kadın bir erkekle konuşuyorsa bunu hemen farklı düşünmek bana doğru gelmiyor. Erkeklerin hemen yanlış anlaması saçma geliyor bana. Bir erkekle bir kadın arkadaş olabilir, sohbet edebilir. Hemen, ''benden hoşlanıyor kesin'' dememek gerekiyor (Buradaki lafım bu şekilde anlaya, düşünen erkeklere)  Bir konu hakkında konuşabilmek, fikir sormak, bir şey danışmak gayet normalken bizim ülkemizde hemen başka bir etiket yapıştırılıyor ve bu çok üzücü. 


                    Yazar o dönemde kadınların yaşadığı zorluklardan bahsetmiş. (O günden bugüne pek bir şey değişmemiş ne yazık ki kadınların yaşadığı zorluklar hakkında) İnsanların cehaletini ve bilimin önemini vurgulamış. Okumadan, anlamadan, dinlemeden, araştırmadan söylenilen her şeye inanılması ve abartılarak anlatılmasını öyle güzel anlatmış ki yazar,  hayran kaldım. O kadar doğal bir anlatım var ki, yazarın diğer kitaplarını da hemen okumak istiyorum. Eleştirel yapıyla anlatılmış. Anlatım tarzlarının harmanlandığı hepsi bir arada olan bir kitap okumak istiyorsanız kesinlikle hemen alıp okumalısınız. İrfan'ın kadınların bir şey bilmediğini düşünmesi ve kitabı okudukça bu ön yargının kırıldığını görüyorsunuz. Kadınların önemi vurgulanmış, toplumun bakış açısı eleştirilmiş. Bu bakış açısının değişmesi gerektiği anlatılıyor. 


                   Hüseyin Rahmi Gürpınar 1866-1944 yılları arasında yaşamış. Kitaplarında İstanbul yaşamını, toplumsal, ekonomik eşitsizlikleri, kadın-erkek ilişkilerini konu almış. Yazarlık yaşamına 1883'te Tercüman-ı Hakikat gazetesinde başlamış. 1896'da İkdam gazetesinde roman ve öyküleri üne kavuşur. Dönemin en çok okunan yazarı olur. Kazancının hepsi yazarlıktan gelir. Heybeliada'da şimdi müze olan köşkünü alır.  1908 meşrutiyetinden sonra Ahmet Rasim'le Boşboğaz adında bir mizah gazetesi çıkarır. Soruşturma olur ve gazetesi kapanır. İkinci kez Ben deli miyim? romanıyla mahkemelik olur ve beraat edecektir.  (Kitabın arka kapağında yazan bilgiler)


                   

                       Kuyrukluyıldız tatlı bir aşk getirmiş, böyle bir aşk ister miydiniz?


              

Halley kuyrukluyıldızın dünyaya çarpacağı düşüncesiyle olan olaylar

        ⭐🌠Halley kuyrukluyıldız 75-76 yılda bir görülen bir yıldızdır ve çıplak gözle görülebilir😊


                     

                        Keyifli kitap keşifleri, keyifli okumalar dilerim😊


🎈🎈🎈Bu tatlı kızın doğum günü bugün, sizinle de paylaşmak istedim (instagram hesabımda paylaştım sabah, içim içime sığmıyor, mutluyum, neşeliyim😊🎂


Yorum Gönder

22 Yorumlar
  1. Doğum günün kutlu olsun, sevdiklerinle nice yıllara İnşallah. :))
    Kitabı çok övüyorlar. Merak ediyorum ben de. Güzel bir tanıtım yazısı olmuş, teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumun için çok teşekkür ederim:))) Kitabı çok sevdim, bence bir şans ver derim, çok güzel bir kitap:)))
      Doğum günü dileğin için ayrıca teşekkür ederim:))))

      Sil
  2. Kitabı çok sevmiştim. Hatta 2020 favorilerimdendi yanılmıyorsam :) En çok da yazarın alaycı üslubu hoşuma gitmişti, güldüğümü hatırlıyorum. Kadın erkek ilişkilerine bakış açılarına dair görüşlerine katılıyorum. Bazı insanlar hadleri olmadan doğru yanlış konuşuyor malesef ki. Hadi böyle düşüncelerin var millete karışma bari de işte. Keşke herkes kendi hayatına baksa.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumun için çok teşekkür ederim:))) Kitap çok güzel, o kadar keyifle okudum ki anlatamam:))) Benimle aynı düşünen bir kişi bulunca çok mutlu oluyorum kadın erkek ilişkileri konusunda:))) Keşke dediğin gibi herkes kendi hayatına baksa, başkalarına karışmasa, hadleri değil aslında ama bazı insanlar anlamamakta ısrar ediyor. Yorumunda yazdığın her cümleye katılıyorum:))))

      Sil
  3. Bu arada instagramda kutlamıştım ama buradan da kutlayım. Doğum günün kutlu olsun, nice güzel yaşlarına. Bu yaşın gönlünden geçen şeylere ilerlediğin bir yaş olur umarım. Ve umarım yanında sana iyi gelen, sevdiğin insanlar olur hep. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaaa çok teşekkür ederim:)))) Çoook mutlu oldumm:)))) Bugün biraz fazla şımardım, külkedisi saatine kadar böyle devam, çocuk gibiyim:)))) Güzel dileklerin için ayrıca teşekkür ederim:)))) Son yazdığın cümle için kocaman aminnn diyorum:)))) Umarım her zaman bize iyi gelen insanlar olur hayatımızda:))))

      Sil
  4. Türk Edebiyat Klasikleri de çok güzel seriyi içinde barındırıyor. Paylaşımla aklıma tekrar getirdiniz, ellerinize sağlık.

    Doğum gününüz her daim huzur ve sevinçle hayatınızda bulunsun. İyi ki varsınız. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim:))) Ben de çok sevdim kitabı, yazarın diğer kitaplarını da okumak istiyorum:) Türk Edebiyat Klasikleri serisi güzel bence:)))

      Doğum günü dilekleriniz için ayrıca çok teşekkür ederim, çook mutlu oldum:)) Bugün bütün gün sizin deyiminizle "neşe abidesi" gibiydim:)))

      Sil
  5. Kitabın adı da konusu da oldukça ilginçmiş. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim:))) İlginç ve güzel bir kitap:)

      Sil
  6. Kitabı okumuş ve sevmiştim ben de, bu arada filmi de çok iyi, Mehmet Ali Erbil oynuyor yanlış hatırlamıyorsam:) veee tabii ki doğum gününüz kutlu olsun, sevdiklerinizle birlikte sağlıklı mutlu nice yıllara:) <3 <3 <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim:))) Kitabı çok sevdim, çok eğlenceli ve güzeldi:))) Sizin yorumunuzdan sonra baktım Trt'de yayınlanan bir diziymiş, seyretmedim:)
      Doğum günü dilekleriniz için ayrıca teşekkür ederim:))))

      Sil
  7. Erkek ve kadınların birbirini arkadaşça görememelerinin en büyük sebebinin küçük yaşlarda yetiştirilme tarzları, yaşanılan ortamlardan kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Belli bir yaştan sonra tabi ki farklı duygular oluşacaktır ama ergenliğe kadar olan ki zaman, ne yazık ki cinsiyet ayrımının en çok yapıldığı yaşlar.. Sonuçları da ortada ne yazık ki:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim:))) Bu konuda aradığım yorum:) Kesinlikle yazdıklarınızın altına imzamı atarım:))) O kadar doğru söylüyorsunuz ki, yetiştirilme tarzı çok önemli, anne-babanın bilinçli olarak çocuğunu yetiştirmesi çok ama çook önemli. Kitap okuma, araştırma, bilmediği bir şeyi düzgünce açıklama, cinsiyetçilik yapmaması konusunda anne-baba çok önemli bir yol gösterici:)

      Sil
  8. Bu kitap çok keyifliydi. Bir Türk klasiğinde böyle eğleneceğimi tahmin etmezdim. Malum bizim klasikler genelde bunalım yüklü olur. Gerçi dünyada da öyle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumun için çok teşekkür ederim:))) Ben de çok keyif aldım, eğlenceli ve güzel bir kitap:)))

      Sil
  9. Bu yıl en favori yazarım Hüseyin Rahmi. :) Bu kitabı da alışveriş listeme ekledim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim:))) Çok güzel bir kitap ve bu kadar seveceğimi düşünmezdim ben de:))) Kesinlikle tavsiye ederim bu kitabı:)))

      Sil
  10. Kitabın anlatımını ilk kez senden okuyorum😊Gerçekten çok güzel anlatmışsın sanırım okunacaklar listeme ekleyeceğim🤭

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumun için çok teşekkür ederim:))) Kitabı çook severek okudum ve kesinlikle tavsiye ederim, eğlenceli bir kitap:))))

      Sil
  11. Aynen. Ben de derste hissettim kendimi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumun için çok teşekkür ederim:))) Derste gibi hissediyorsun ama aşırı keyifli bir kitaptı, çok sevdim ben:)))

      Sil