O Gece Her Şey Değişti

            

                 ''Daima gerçekleri anlattım. Ama bana kimse inanmadı.''

             Kitabın arka kapağında yazan cümle oldukça ilgimi çekti ve farklı bir kitap okumak istedim uzun zamandan sonra.  

                 Kitabın konusu; Jazmin'in hayatı o gece değişmişti. En yakın arkadaşı Becky ve aşık olduğu  Icarus birlikte yüksek bir binadan aşağı atlamıştı. Yere çarpmak yerine buhar olup uçmuşlardı sanki. Yıllar önce başka bir çiftin başına gelen olayla aynıydı. Kasabada anormal olaylar yaşanıyordu. Tanıklar da kurbanlar da oldukça tehlikeliydi. 

                                  😊📘Kitaptan Keşfettiğim Alıntılar :

               😊''Ben sadece bir insanım... yanılabilirim, hatalarla doluyum.''

               😊''Hukuk ne kadar da soğuk bir dil. Onlar kim ki başkalarını yargılıyorlar? Hatalarımın ötesinde, o zamanlar doğru şeyi yaptığımı düşünmüştüm. Şimdiyse çok emin değilim. Zaman, cevaplardan çok sorular getirdi.''

                😊''İsmi Becky Burns'tü. Çok zayıftı, kafasının içinde yalnızlık düğümleri, sevgi ve yaşama korkusuyla atılmıştı. Gözlerinde kendimi gördüm. Bana zihninin kendine ait olup olmadığını sordu. Ben de bir basit düğümü açtım. Yaşaması için yemesi gerekiyordu.''

                 😊''Yaşananların hepsi başka bir hayata aitmiş gibi geliyor. Ama kelimelerle aram iyi değildir. Benim dilim boyalar ve renkler. Kelimeler okunup yanlış anlaşılabilir. Ancak bir resimde mutlak gerçeklik yatar.''

                   😊''Siz inanıyor musunuz? Milyonda birsiniz, Bay Jones. Bir heykelin canlanması mantıklı mı? Ancak kabus görmeme sebep olan, ışıklar açık uyutan kısma henüz gelmedik. Beni atıp tutmakla suçluyorlar ama bunları uydurabilecek bir hayal gücüm olduğunu sanmıyorum.''

                    😊''Bana verdiği, kimsenin şifresini çözemediği defterler var ya, çözülmeye ihtiyaçları yok. Yazısını gördüğüm an okuyabildim ve bunu o da biliyordu. Beni sevdiği için kelimeleri bana bir anlam ifade ediyor. Onu sevdiğim için onları okuyabiliyorum.''

                      😊''Hepimiz yukarı, Becky'nin odasına gittik. Işıkları söndürmedik. Perdeleri çektik. Kendi kalp atışlarımızı ve bir baykuşun ötüşünü dinleyerek orada öylece uzanıyorduk ki tam o an mutfak kapsının takırdadığını duyduk.'' 

                        😊''Kendimi toparlamam için bana biraz zaman verin. Kimsenin inanmadığı kısma geliyoruz. Kanıtım, soruşturma sırasında yok edildi ve herkes benim hayalperest olduğuma ikna oldu. Siz de büyük ihtimalle aynı şeyi düşüneceksiniz. Duymak istediğinize emin misiniz?''

                       😊''Eğer sevgi diye bir şey olmasaydı hayatlarımız daha mı kolay olurdu? Kesinlikle tutku duymasaydık? Bir düşünsene. Aşk doğru yoldan saptırıyor, tutku ise kül haline gelinceye kadar yakıyor. Tanrı’nın yanında olduğunu büyük bir tutkuyla düşünmeyen hiçbir ülke savaşmıyor. Ya var olmasaydı ve onun yerine sadece nezaket olsaydı? Birbirimize karşı sadece nazik ve affedici olsaydık? O zaman hiç savaş olmazdı. Çünkü bir anlamı kalmazdı.''

                        😊''Düştük, kendimizi yaralayıp çizdik ve karanlık yüzünden yol sandığımızdan da uzun sürdü; ağaçlar insan ve canavar şekillerine bürünüyor, geyiklerin gözleri parlıyordu. Kasabaya vardığımızda, horoz bizi uyanık karşıladı ve bu yaşlı kuşun sesi kulağıma daha önce hiç bu kadar güzel gelmemişti.''

                        😊''Sevgi artı tutku eşittir hayal gücü

                         Sevgi artı hayal gücü eşittir yaratım

                         Sevgi artı yaratım eşittir hayat

                         Sevgi artı hayat eşittir zaman

                         Sevgi artı zaman eşittir ölüm.''

                      😊''Kimin kötü kimin iyi olduğunu kim bilebilir ki? Çoğu insan beni bu hikayenin kötü karakteri olarak görüyor. Ama bu Icarus'u nereye koyuyor? Belki de yaşananlardan hepimiz sorumluyuzdur, her birimiz.''

                        😊''Belki de sevgisiz daha iyisinizdir,'' dedi Alex. ''Sevgi adına biz insanların yaptıklarına bak- din sevgisi, ülke sevgisi, para sevgisi. Çoğu zaman açgözlü ya da zalim olmanın kılıfı. Sevgi için yaptığımızı söyleyip dururuz.''

                         😊''Şu insanlara bak,''  dedi. ''Yaptıkları alışverişlere bak. Ne alıyorlar? Yeni bir elbiseleri olduğu için yarının bugünden daha iyi olacağı umudundan başka bir şey değil. Ben buna acınası derim. Icarus'la gitmek cesur olan şey.''

                        😊''Yollar böyledir işte; tesadüfen karşınıza çıkarlar, siz de öteki yolu asla tekrar bulamayacağınızı bile bile hangisini seçeceğinize karar verirsiniz.''

                         😊'' Sevginin ne olduğu hakkında sizden çok şey öğrendim, dedi. Bu gezegene, siz insanların cepte gördüğü bir duyguyu kendi insanlarıma tanıtmanın basit olacağı gibi saf bir inançla geldim. Öğrendiğim şey ise sevginin aldığı bir sürü şekil var - anne sevgisi, baba sevgisi, arkadaş sevgisi- ve bu sandığımdan çok daha karışık. Gerçek sevgi bir güç; belki de insan ırkının sahip olduğu en güçlü şey. Müziğe, sanata ve şiire hayat veriyor ama daha da önemlisi, zaman ve mekan boyunca varlığını devam ettirebiliyor.''

                           😊''Sizi duyamıyorum. Konuştunuz mu? Sanırım hayır. Gürültülü. Kafamın içi çok gürültülü. Bütün bunları bir filmmiş gibi görüyorum. Belki de ölürken hepimiz öyleyizdir, görüntüler bitene kadar sahneden sahneye geçen bir film.''

                           😊''Uzaylı bize, 'İnsanlarınız çok fazla canavar yarattı. Çok fazla canavar bu dünyaya çok fazla acı getirdi. Başka bir tanesine daha ihtiyacınız yok,'' dedi. 

                             😊''O gece Londra'da ses patlaması duyulmuş. Bilgisayarlar çökmüş, trenler durmuş, uçaklar kalkışa geçememiş. Uçuş esnasında olanlar ise havada kıpırdamadan asılı kalmış. Yarım saat boyunca bize, elektronik yaşamlarımızın fişi çekilse ne olacağı gösterildi.''

              Kitap 214 sayfa, ciltli ve Yabancı Yayınları'na ait baskısı. Kapak çalışmasına bayıldımmm, iç kapağını da çok sevdim. Yabancı Yayınları'nın kapaklarını çok seviyorum, çok ilgi çekici oluyor. Dili akıcı ve anlaşılır. Kitap kısa kısa bölümlerden oluşuyor. Kitabın içinde resimler olması hoşuma gitti. Aslında 1 saatte bitirebileceğiniz bir kitap. Ben biraz başka şeylerle uğraştığım için okuma sürem uzadı. Çevirisi Ece Yücesoy'a ait. Hikaye başkalarının ağzından anlatılıyor bölümlerde,  farklı bakış açılarıyla dinlemiş ve okumuş oluyorsunuz. 

            Kitabın ilk sayfalarında çok sıkıldım, sayfalar ilerledikçe sevdim ve çok merak ettim. Son sayfalarda çok daha fazla sevdiğimi söyleyebilirim. Gizemli bir hikayeydi. Okuma zevki veren bir kitap bence. Kitabı seven olduğu kadar sevmeyen de çok. Ben sevdim ve tavsiye ederim. Herkesin seveceği bir kitap değil. Okurken bulmaca çözer gibi hissettim, kafamın içindeki düşüncelerin her biri ayrı bir şey söylüyordu. Kitabı  okurken kafam fazla karıştı. Bu karışıklık iyi de geldi aslında. O tanıklardan biri ben olsaydım, olayı nasıl anlatırdım hiç bilmiyorum. Korkmadan anlatabilir miydim? Korkardım yaşananlardan diye düşünüyorum.

             Yazar bu kitapta sevgiden söz etmek istemiş. Sevginin iyileştirici gücü. Daha iyi bir dünya nasıl olur? onu anlatmaya çalışmış. İnsanların her şeyi mahvettiğini defalarca vurgulamış, haksız da değil bu bakış açısında. Sevgi kavramını anlatırken kitap asıl amacını okuyucuya vermiş bence. Yazarın okuduğum ilk kitabı ve kalemini sevdim. Yazar hakkında kısa bir bilgi vereyim:) Yazar disleksik olduğundan dolayı 14 yaşına kadar okuma yazma öğrenememiş. Birçok okuldan atılmış. Sonunda bir okula kayıt olmuş. Londra'nın önde gelen sanat kolejlerinden birinden yüksek dereceyle mezun oluyor. Burslu bir tiyatro okuluna giriyor, çok başarılı bir kostüm tasarımcısı olarak önemli yapımlarda çalışmış. Londra'da yaşıyor ve çocuklara ve gençlere kitap yazıyor. (kitabın arka kapak kısmında yazan bilgileri sizlerle paylaştım😊)

             Kitabın sonunda yazarın notu var. Gerçek bir hikayeden bambaşka bir hikaye çıkarmış ve keyifli kitabı bize sunmuş.  ''Hikayeler size gelir ve omzunuza tünerler, eğer yeterince şanslıysanız, kulağınıza fısıldamaya başlarlar.'' 

             Bilim kurgu türünde ilk okuduğum kitap ve çok sevdim. Bu türde kitapları daha önce okumak istememiştim ama ön yargılı davranmışım. Çok güzeldi. Bundan sonra bu türde de okumalarımı fazlalaştıracağım. Psikolojik gerilim de olunca ilgimi çekti. Jazmin Little'in her şeyi bilmesi ve odak noktası olması. Sonunu böyle beklemiyordum ve çok sevdim kitabın sonunu. Bu kitap için bunu söyleyeceğimi düşünmezdim ama bittiğine üzüldüğüm kitaplar arasına girdi. Jazmin ve Becky'nin yaşadığı duygular ve bu duyguların karmaşıklığı, değişimleri tanıdık geldi, belli noktalarda kendimi gördüm. Olay örgüsü karışık gelebilir, sessiz ve sakin bir şekilde okumanızı tavsiye ederim.  Filme uyarlansa kesinlikle izlerim ve uyarlanmasını çok isterim. Bence güzel bir film olur😊📽 Tabii çok korkacağım şekilde olursa izler miyim? Bilemedim şimdi korkunç olacağını düşündüm bir anda😊 Ortada film yok ben konuşuyorum kendi kendime o da ayrı konu😊

              Uzaylılar sevimli geldi bana😊

        

              Yazarın sorduğu soruyla yazıma son veriyorum😊 ''Öyleyse sevgiyi gezegeninize nasıl geri götürürdünüz? Bunu yapmayı içeren riskler neler olurdu?''

               Keyifli kitap keşifleri, keyifli okumalar dilerim😊