Neşeli Sohbet

           

       Bahaar geldiiiii😊😍🎕🎕🎕 Neşeli, tatlı bir gün, havalar ısındı. Bu enerji yeni ayın başlamasıyla bana çok güzel yansıdı. Bu ayın çok güzel vee çoook tatlı, keyifli geçeceğini düşünüyorum. Aklımda çok fazla şey var yapmak istediklerimle ilgili. Bu ayı biraz yoğun geçirmek istiyorum ve umarım başarabilirim. Yoğun olmayı seviyorum, bir şey düşünmeden  iş yapmak bana iyi geliyor. Sadece çok fazla bölününce ne yapacağımı şaşırıyorum😊

         Bugün yazıya hızlı bir giriş yaptım, hiç sizi sormadım. Nasılsınız? Neler yapıyorsunuz? Umarım her şey yolundadır, büyük sorunlar yoktur. Geçen ayı hem iyi hem kötü geçirdim. Bazen canım hiçbir şey yapmak istemiyor. Gerçi hepimiz öyleyiz. Ne burada olmak istiyorum bazen, ne de instagrama girip paylaşım yapmak. Bazen öyle bir ruh hali içinde oluyorum sonra geçiyor. Yaşadığım bazı sorunların etkisinden dolayı. Şimdi iyiyim😊

        Okuyacağım kitapları okuyamadım, filmler birikti. Gece filmi açıyorum, yarım saat sonra gözlerim kapanıyor. Geçen sefer yazımda yazmıştım, hatırlarsınız😊Daha önce geç saatlere kadar otuyordum, niye böyle oldum bilmiyorum. Kulüp dizisini seyrettim, hoşuma gitti. Salih Bademci oyunculuğu çok iyiydi. Dizi güzeldi ama benim için seyrettiğim en iyi internet dizisi Şahsiyet, izlemeyen varsa tavsiye ederim. Sonrasında da Aşk 101 dizisini çok sevmiştim. Fi dizisi aklımda ama seriyi okumadan izlemek istemiyorum. Bu arada geçen sohbet yazımda Mahkum dizisini yazmayı unutmuşum. İsmail Hacıoğlu ve Onur Tuna çok iyi bir ikili olmuş, bence dizi çok güzel. İsmail Hacıoğlu'nun yeterince değer görmediğini düşünüyorum, çok iyi bir oyuncu. Geçen hafta Don't Look Up filmini izledim ve beğendim.  Dün gece Büyük Dövüş(Warrior) filmini izledim, güzeldi ve etkiledi sonlara doğru beni. Çok tatlı başka bir film daha izledim😊😍🎦 Last Christmas (Bir Şans Daha) mükemmel bir film bence, Emilia Clarke'ı ne kadar sevdiğimi biliyorsunuz ve yine çok tatlıydı filmde. Kesinlikle izlemelisiniz. Filmi instagram hesabımda paylaşacağım.

         Aklımda olan bir proje var uzun zamandır, onun için çalışmaya başladım yavaş yavaş. Biraz daha zamanı var. Heyecanla bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Artık yapmak istediğim şeyleri ertelemek istemiyorum. Ne kadar ertelersem o kadar geç kalıyorum, harekete geçmeden hiçbir şey olmuyor. Bu aralar aklımda olan başka bir şey daha, ikinci bir blog açmak. Ne üzerine yazacağım konusunda bir fikrim yok o ayrı konu.  Kitap yorumlarım ve hikayelerim dışında ve sohbet yazıları dışında bir şey yazmıyorum biliyorsunuz. İçimden gelenleri yazacağım bir blog olsa iyi olur diye düşünüyorum ama çok yorucu. Zaman ayırmak gerekiyor fazlasıyla. Bazen bloğuma zor yazı yazıyorum, ikinci bir blogla başa çıkabilir miyim? Bilmiyorum ve düşünüyorum. Diyeceksiniz ki; yukarıda birkaç cümle önce ''harekete geç'' yazıyorsun; şimdi ne söylüyorsun. Haklısınız, bu konu hakkında kafam çok karışık. Belki yaza doğru net bir karar veririm. Bloğun ismi kafamda hazır, ne yazacağım hakkında bir fikrim yok. Beni biliyorsunuz, deli ruh halim iş başında yine😊

       Bu arada beni rahatsız eden bir konuyu da söylemek istiyorum. Bazı yorumlarda görüyorum, instagram paylaşımlarında görüyorum. Sadece klasikleri ya da önemli yazarların kitaplarını okuyunca çok iyi bir okur olmuyorsunuz. Yeni çıkmış bir kitap okuyunca da bilgi birikimine sahip olursunuz, bir şeyler öğrenirsiniz. Kitabı seversiniz, sevmezsiniz o ayrı bir şey.  ''Bu kitabı mı okudun?'' gibi bir iç ses duyuyorum çoğu zaman, yorumlarda görüyorum. Her zaman her kitaptan bir şeyler öğrenildiğini savunurum. Dünya Klasikleri çok değerli, ben de çok seviyorum. Türk edebiyatında önemli isim yapmış yazarların kitaplarını okumakla da iyi bir okur olmuyorsunuz. Kitap okumak demek sadece klasikleri okumak demek değil. Bu arada bana gelen böyle bir yorum yok. Farklı yerlerde gördüm ve beni rahatsız ettiği için sizlerle paylaşmak istedim. Her kitabı okuyabilirsiniz, bir cümleden yeni şeyler öğrenebilirsiniz. Bu düşünce tarzı içinde olanları açık söyleyeyim sevmiyorum ve sinirleniyorum.

         Yazımı yazarken bir yandan her zaman olduğu gibi tatlı yiyorum😊 Aslında hikaye yazmıştım ama tam olarak içime sinmedi, bir şeyler uzak geldi okuduğum zaman. Yayınlamak istemedim, taslak halinde duruyor, daha sonra üstünde biraz daha çalışıp öyle yayınlarım.  Bu arada şunu söylemeden geçmek istemiyorum, yorumlarınızı okumayı çok seviyorum, sizlerden yorum geldiği zaman çok ama çoook mutlu oluyorum. İçten yorum yazanlarla, öylesine yorum yazanlar çok belli oluyor o da ayrı konu. Bazen saçma sapan yorumlar geliyor; '' ''adın ne'' ya da özel hayatla ilgili, onları hemen siliyorum, zaten gönderen kişinin ismi de olmuyor o yorumlarda.  Saat 20:32 ve ben yazıyı bitiremedim. Gerçi ara verdim, bir de devamlı okuyorum, ekleme yapıyorum. 

       Her şeyin zamanında olduğuna inanırım. Herhangi bir iş, durum, olay veya tanıştığım kişiler için. Bazen ''acaba daha sonra olsaydı, daha sonra tanısaydım.'' desem de içimden kendi kendime cevabımı da veriyorum. Hayır, her şey zamanında, olması gerektiği gibi oldu, yaşanması gerektiği gibi yaşandı, şimdi tanısan o etki hiç olmayacaktı diye düşünüyorum. Her kötü gibi görünen şeyin içinde mutlaka bir iyilik olduğunu düşünürüm. Bazı insanları tanımanın hayatıma armağan olduğunu düşünürüm. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?😊

          

           

     Nisan ayı hepimize tatlı haberler getirsin, çoook tatlı geçsin. İçimizden geçirdiğimiz tatlı şeyler olsun, sorunlarımız çözülsün. Kalbi iyi olan ve güzel düşünen herkes için çok ama çoook güzel şeyler olsun.  Nisan ayı keşiflerle dolu geçsin😊 Converse ayakkabılarımı giymeyi başladım, yaz sonuna kadar böyle giderim😊 İnstagram hikayeme koyduğum videoları da sizinle paylaşmak istedim😊😍🐈

          Tatlı geçsin gününüz😊🎈