''Bu sabah aklıma birden o olağanüstü gecede yaşananları, bütün olan biteni bir kez de doğal akışı içinde düzenlenmiş olarak görebilmek amacıyla kendim için yazmak geldi.''
Bu kitabı çok sevdim, derin bir yerlere götürüyor insanı. Belki bir bilinmeyene, belki de bilinen bir şeye...
Kitabın konusu; kendisiyle hesaplaşan ve kendini sorgulayan, keşfeden bir adamın hikayesi. Adamın kendini bulması tam olarak. Zengin bir adam ve bundan sıkılmış, doymuş. Bir gün bir at yarışında bulduğu bir fişle hayatı bambaşka yöne gidiyor. Bir suç işliyor ve içindeki duyguları tekrar hatırlıyor. Unuttuğu, hatırlamadığı, hissizleştiği duyguları tekrar canlanıyor.
😊📘Kitaptan Keşfettiğim Alıntılar:
😊''Çünkü sadece kendi kaderlerini bir gizem olarak yaşayabilenleri gerçek anlamda yaşadıklarına inanıyorum.''
😊''Şu anda tekrar somutlaştırmaya çalıştığım, o zamanlar olduğum kişinin de kendisini, başkalarının inandığı gibi mutlu bir insan olarak kabul edip etmemiş olduğunu ise artık bilmiyorum, çünkü şimdi o maceradan tüm duygularımla çok daha dolu ve tatminkar bir anlam beklerken geçmişe dönük her türlü değerlendirme bana olanaksız görünüyor.''
😊''Ben bu çılgınlığın ortasında fırtınalı denizdeki bir kaya gibi soğuk ve kıpırtısız duruyordum ve o an neler hissetmiş olduğumu şimdi bile tam olarak söyleyebilirim.''
😊''Tükenmekte olan centilmenlik ruhu hala can çekişmekteydi, yine de çalıntı parayı parmaklarımın arasında büyük bir neşeyle çevirdim, sevinç beni cömertleştirmişti.''
😊''Tanımadığım insanların masasında çivilenmiş gibi oturup kaldığım o bir saat içinde bu tuhaf dünya iyice bayağılığa doğru kaymıştı. Fakat küstahça ve tehditkarca göz kırpan bu alem bir şekilde daha önceki aile ortamından daha çok hoşuma gitti. ''
😊''Korkuya kapıldım. Bir anda buz kestim. Bu olağanüstü gecede yanıma gelen, bana açık olan tek insanı niçin kaçırmıştım? Arkamda ışıklar söndü, kepenkler tangırdayarak indi. Bitmişti.''
😊''Gecenin içinde Prater'in çıkışına doğru tek başıma yürüdüm. Bastırılmış her şey içimden kopup gitmişti, daha önce hiç tanımadığım bir doygunlukla kendi dışıma taştığımı, sonsuz evrene karıştığımı duydum.''
😊''Hayır, artık asla o insan olmak istemiyordum, geçmişteki o hatasız, duygusuz, dünyadan kopuk centilmen olmak istemiyordum, suçun ve dehşetin tüm derinliklerine dalacak olsam da artık gerçek yaşamı istiyordum.''
😊''O gecenin üzerinden dört ay geçti ve eski donukluğum bir daha geri dönmedi, güne hala sıcak duygularla çiçeklenir gibi başlıyorum.''
😊''Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar.''
😊''Gülerek, sohbet ederek dalgalanan bir insan kalabalığının ortasında ben kendi kendimi arıyordum, içimdeki o yitik insanı arıyordum.''
😊''Orada öylece durup gözlerimi titreşerek dönen ışıkların yansıdığı meydana dikmiş, parlaklığın çekimine kapılarak bir an için başını çeviren her insana bulunduğum ışıklı adacığın içinden budalaca bir beklentiyle bakıyordum. Fakat bütün bakışlar üzerimden umursamazca kayıp gidiyordu. Kimse beni istemiyor, kimse bana yaklaşmıyordu.''
Kitabın dili biraz ağır. İş Bankası Kültür Yayınları'nın 69 sayfa ve karton kapaklı. Kitabın kapağı çok güzel, çok beğeniyorum. İş Bankası Yayınları kapakta Van Gogh'un ünlü eseri ''Yıldızlı Gece'' Tablosunu kullanmış. 1 saatte bitirebileceğiniz bir kitap. Her cümlesi ayrı bir anlam içeriyor, başka şeyler anlatılıyor. Yazarın en sevdiğim kitaplarından biri. Kalemini sevdiğim, okumaktan keyif aldığım yazarlardan biridir. Kurgusu, karakter ve yaşanılanları anlatma tarzı çok hoşuma gitti. Karakterin içindeki duygu geçişleri, tam olarak nerede duracağını bilememesi, ne yapacağını bilememesi ve sonunda içinde bulduğu o huzur o kadar güzel anlatılmış ki kitapta çok severek okudum. Kitabın orijinal adı Phantastische Nacht.
Yazar, Yahudi bir ailenin çocuğu. 1934 yılında Nazilerin baskısından dolayı Avusturya'dan ayrılmış. İngiltere ve Brezilya'ya göç etmiş. Eserlerinden Satranç, Amok Koşucusu, Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu, Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat ona ün kazandıran romanlardır. Psikolojiye ve Freud'un öğretisine karşı duyduğu ilgi derin karakter incelemeleri yarattı onda. Kitaplarından da bunu çok rahatlıkla anlayabiliyoruz. Yazara ün kazandıran başka bir yapıt ise Yıldızın Parladığı Anlar. Ayrıca Sabırsız Yürek adlı bir psikolojik romanı da bulunmaktadır. O dönem Avrupa'nın Hitler'e köle olduğunu görüp buna dayanamıyor ve 1942 yılında ikinci eşiyle birlikte intihar ediyor.
Aslında kitapta vurgulanan her şeyi elde etmiş bir adamın duyarsızlaşması ve bu yaşadığı olayla içindeki ruh halinden kurtulması. İçindeki karmaşayı yaşıyor sonuna kadar ve fazlasıyla etkileniyor bu durumdan. Hepimiz zaman zaman böyle değil miyiz? Eminim bu durumu yaşamış ve hala yaşamakta olan bir sürü insan vardır. Önceleri hayattan zevk almayışı ve kitabın sonunda huzurlu bir insan olması çok hoşuma gitti benim. Ruh çözümlemesini çok güzel anlatmış yazar ve biz adım adım okuduk sayfalar ilerledikçe. Bana göre başyapıtlardan biri. Karakter kendi iç mahkemesini yaratmış ve kendini yargılıyor. Psikolojik anlatım da çok hoşuma gitti. (psikolojiyi sevdiğimi biliyorsunuz artık😊)
Betimlemeler oldukça iyiydi. Zengin bir adamın hissizleştiği ve kitabın ilerleyen sayfalarında insanlara yardım etmesi ve sohbet etmesinin ruhuna, kendisine iyi geldiğini göreceksiniz. İlk başlarda hissizliğinden rahatsızlık duyduğunu dile getiriyor. İnsanlara yardım ettiği zaman suçluluk duygusundan kurtuluyor. Hayatta basit diyeceğiniz aslında basit olmayan detayları fark etmiş ve bu detayları hayatına katmak için elinden geleni yapmış karakter. Maneviyatı hatırlamış ve bu ona sonsuz bir huzur vermiş. Kesinlikle okunması gereken kitaplardan biri😊
Siz hayatınızdaki detayları fark ediyor musunuz?
Keyifli kitap keşifleri, keyifli okumalar dilerim😊
Kitabın kapağını ben de çok beğeniyorum. Zaten sevdiğim bir ressamın sevdiğim bir tablosu. Yazarın kitaplarını da aynı şekilde beğeniyorum. Hatta Zweig ismini görünce kitap ismine bakmadan alıyorum kitaplarını, o denli güven oluşturdu bende yani :) Bu kitabını okuyalı baya baya oldu. Ana hatları aklımda ama detaylar silinmiş. Psikolojik tahlil konusunda zaten Zweig'ı çok başarılı buluyorum. Bu kitapta da karakterin ruh hali, kişiliği gayet net yansıyordu onu net hatırlıyorum işte :) Yorumuna sağlık :)
YanıtlaSilGüzel yorumun için çok teşekkür ederim:)) Kesinlikle sana katılıyorum, kitapları gözü kapalı alınacak yazarlar arasında. Psikolojiyi sevdiğim için sanırım ben de çok seviyorum kitaplarını:)) Tabloyu kitap kapağında kullanmaları da bence çok güzel olmuş:)) Belki tekrar okumak istersin:)
SilÇok zenginken hayatını değiştirmeye karar veren, kendini başka şeylere adayan insanlar ile, çok fakirken hayatı değişen insanların hikayeleri hep ilgi çekici olmuştur benim için 🙏 ☺️ Teşekkürler öneri için, tam kapanma başladı, bol kitap, bol dizi ve boş filmli günler başlasın :-))
YanıtlaSilGüzel yorumunuz için çok teşekkür ederim:)) Değişen insanların hikayeler ilgi çekici oluyor evet:) Kesinlikle bol kitap, bol film dolu günler başlasın ve bol blog yazılı:)))
SilBen de çok severek okumuştum. Zweig'ın her öyküsünü sevmem. Ama bu gerçekten çok iyi. Beni çok düşündürmüştü. Romanlarıda çok iyidir. Listemde bir çok kitabı var. Özellikle biyografi kitapları, bakalım :) Sevgiler^^
YanıtlaSilGüzel yorumunuz için teşekkür ederim:)) Benim de en sevdiğim kitabı bu:) Kesinlikle katılıyorum dediğinize, romanları gerçekten çok iyi:)) Sevgiler, tatlı hafta sonu dilerim:)
SilAlıntılar çok hoş olmuş. Bayıldım! Yarın gazetede!
YanıtlaSilGüzel yorumun için çok teşekkür ederim:)) Daha yeni bakabildim bloğa, çok sevindim:))
SilZweig okumak her zaman zor olmuştur bana. Sabredip okumayı denemekten ziyade bana göre kişi belirli okuma pratikliğine geçtikten sonra Zweig serisini okumalı. Özellikle sosyal medya aracılığıyla kitap seçim yapıp okuyanlar korkarak kaçıyor:) dostoyu, oğuz atay'ı, Zweig'i okumak için belirli bir okuma olgunluğu gerektiğini düşünürüm.
YanıtlaSilGüzel yorumunuz için çok teşekkür ederim:) Söylediklerinize katılıyorum kesinlikle. Zor kitaplar ve her zaman söylediğim bir şey var; ''her kitap herkese uymaz.'' Zweig okumak benim için oldukça keyifli. Belli bir okuma alışkanlığı ve olgunluğu olursa eğer kitabın anlatmak istediğini de daha net anlarız diye düşünüyorum:))
Silİnsan psikolojisini çok başarılı aktaran bir yazardır. Severek okumuştum bende.
YanıtlaSilGüzel yorumunuz için çok teşekkür ederim:)) Kesinlikle aynı şekilde düşünüyorum, yazarın en sevdiğim kitaplarından biri:)
Silhenüz okuyamadığım ama merak ettiğim bir kitap, şahane bir inceleme yazısı olmuş elinize sağlık:)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim güzel yorumunuz için:))) Ne güzel bunları duymak:)) Kitabı seversiniz bence:))
SilKendini bulmak. Ben de kendimi arıyorum. Bulunca ben de huzura ereceğim :)
YanıtlaSilGüzel yorumunuz için çok teşekkür ederim:)) Kendini bulmak çok önemli, bütün hayatın ona göre şekilleniyor çünkü:)))
SilSıkça denk gelen bir kitap ama henüz okumadım😊
YanıtlaSilGüzel yorumun için çok teşekkür ederim:))) Stefan Zweıg en sevdiğim eserlerinden biridir, tavsiye ederim, bir şans vermelisin bence:))) Yorumunu geç yanıtladığım için özür dilerim, birkaç gündür tam olarak bakamadım bloğa:(
Sil