''Hayal edilen o... Hayal edilen ol...''
Ne güzel cümleler değil mi? Kitabı geçen sene elime ilk aldığımda kitabın ön kapağında yazan bu cümleleri çok sevmiştim ve merak etmiştim. Çok derin gelmişti bana. Kitabı okuyunca da yanılmadığımı anladım.
Kitabın konusu; Meyra'nın, çok sevdiği, aşık olduğu kocası Kerem'in kaybolmasıyla başlıyor. Çocuk fikrinden Kerem istemiyor diye vazgeçip sonra da Kerem'in ondan vazgeçmesiyle(ortadan kaybolması) aslında terk edildiğini anlıyor. Sonrasında ise yaşam koçu Sevinç Sıkar'ın kapısını çalıyor. Başlıyor her şey. Meyra'nın hikayesinin yanı sıra 6 kadının gerçek yaşam öyküsü yer alıyor kitapta. Ayça, Nermin, Büşra, Firuze, Dide. Farklı statüdeki 6 kadının ayrı yerlerde geçen gerçek öykülerinin bir araya getirilip kurgulanmış hali.
😊📘Kitaptan Keşfettiğim Alıntılar :
😊''Mutluluğumun dozu bana öyle hoş bir duygu bırakmıştı ki aynadaki görüntüm bile bunu tescil ediyordu. Güzelleşmiştim, gözlerim parlıyordu, gülümsemem genişlemişti.''
😊''Hayaleti boş verdim, Sevinç'in verdiği kağıtların hepsini salondaki sehpaya bırakarak gidip duşumu aldım ve ofistekilerden gelen mesajları okuyup cevapladıktan sonra bir kahve hazırladım kendime. Ev mis gibi kahve kokusuyla doldu. O, koltukta oturmuş yine alaycı ifadesiyle yüzüme bakıyordu.''
😊''Belki de kaybolmaya gelmiştik bu dünyaya! Şöyle tumturaklı kayboluşlar yaşamaya... Kayboldukça paniklemeye, panikledikçe yanlışlar yapmaya, yanlışlar yaptıkça tokat yemeye, tokat yedikçe öğrenmeye, öğrendikçe sakinlemeye...
😊''Korkularından arın. Korkularımızı bir mıknatıs gibi çekeriz. Ayrılık korkun varsa mutlaka ayrılırsın çünkü evrene bu mesaj gider. Bilakis üzerine git. Karanlıktan korkuyorsan karanlıkta bırak kendini ki bir halt olmadığını gör. Ayrılıkta da bir halt olmaz, ölümde de. İnsanlar yaşamaya, mutlu olmaya, üzülmeye, gülmeye, ağlamaya devam ederler. Hiçbir şey dünyanın sonu değildir.''
😊''Zaman zaman ben de ondan etkilenmiyor değildim. Ancak öyle anlar oluyordu ki bir duygu beni derhal kendime getiriveriyordu. Böyle bir adamı hayat boyu evinde, yaşamında, yatağında tutamazsın. Ya onun bu hiperaktif ve korkunç yorucu temposuna uyacaksın ya da hiç yeltenmeyeceksin.
😊Sahi mi? Aşık mıydım? Neden? Aşk neden aramaz, bir anda oluverir, düşüverirsin içine diye bilirdim ben. Ondan olsa gerek. Ama pek öyle değildi galiba. Varlığından haberdar bile olmadığım bir adam karşıma çıkmış, bana seneler önceden geldiğini söylemiş ve ben de yeniyetme bir kız gibi...
😊Bir zamanlar hayatımın merkezi yaptığım Kerem tarihti artık. Geçmez sandığım geçmiş, bitmez gibi gelen bitmişti. Beynimi en çok meşgul eden, onun benden kaçar gibi ayrılması olmuştu ama bu bile önemini yitirmişti. o güçsüz bir adamdı.
😊Sizi terk edenlere duyduğunuz sevgi, inanın ki tam olarak karşılık bulmuyor. Giden, zihninde size karşı bir imajla uzaklaşıyor. O imajı farklılaştıramadınız mı, boşuna geri dönmesini beklemeyin. İşte lehinize farklılaşan o imajın adıdır Karşı Penceredeki Kadın... Erkeğin hayal gücüyle beslediği ve yönelmeye çalıştığı....
😊''Parmağımdaki tek taş yüzüğe bakıyorum da... Bu kadar büyüğünün gerçek olduğuna inanmak da inandırmak da zor. Taşıması sorumluluk gerektiriyor. Erkeğin bir güç göstergesi galiba bu; kadında kendi gücünün yansımasını görmek istiyor.''
😊''Kimsenin sahibi olmayın, kimse de kendini sizin sahibiniz sanmasın. Kendiniz olun yeter.''
😊''Senden hoşlanıyorum lafından hoşlanmam. Sevginin indirgenmiş hali gibi gelir bana. Bir şeyin indirgenmiş halini zamanlı zamansız söylemek, 'Ümit var, sevgiye doğru yol alıyoruz' mu demek? 'Biraz daha gayret göstermek mi' mi demek? 'Ortalama bir yerdeyiz, daha yiyecek on fırın ekmeğimiz var mı' demek? Biraz bekle, sevdiğin zaman söylersin o halde. Sevmiyorsan da söylemezsin. Aradaki sıradan duyguları dillendirmenin ne manası var?''
😊''Birileri için karşı penceredeki kadın oldum mu bilmem ama benim hayata baktığım pencerenin değiştiği kesin...''
Kitabın dili akıcı ve anlaşılır. Destek Yayınları baskısı, 340sayfa ve karton kapaklı. Yazarın okuduğum ilk kitabı. Kitabı elime aldığım ve ilk sayfayı okuduktan sonra o kadar çok merak ettim ki, birkaç saat içinde bitirdim kitabı. Çok severek okudum. Bir kadının, bir erkeği ne kadar çok sevdiğini ve sonrasında o erkek yüzünden hayatının mahvolduğunu, kadının bundan sonraki hayatında çok güçlenerek ayağa kalktığını kitap öyle güzel anlatmış ki bayıldım. Gerçekten kitaba bayıldım. Kadınların kendi ayakları üstünde durmasını anlatan her cümleyi okudukça daha farklı düşündüm bazı konularda.
Kitabın asıl anlatmak istediği Meyra'dan yola çıkarak kadınların kendilerine bakması, güçlü olması, her şeyden önce kendine değer vermesi, kendini geliştirmesi. Biri hayatınıza girdiğinde her şeyden vazgeçmeyin, bu hayat sizin, yaşaman gereken karşıdaki kişinin hayatı değil. İlişkilerinde sorun yaşayan kadınların hikayelerini okuduğunuzda belki de kendinizi göreceksiniz. İlişkilerde iletişim için de bu kitap çok güzel bir örnek. Meyra, Sevinç'le yaptığı görüşmede şaşırıyor. Sevinç'in ona söylediği bir diğer güzel şey ise, gerçekten tek başına hayattan keyif almayı ve vasıflı olmayı öğreteceğini söylemesi. Kadınları anlatan kitapları ayrı seviyorum. Bu kitabı herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum özellikle de erkeklerin.
Kitap sürpriz bir sonla bitiyor. Devamı yazılacak. Ben de büyük bir merakla, heyecanla bekliyorum. Bu arada kitapta hoşuma giden bir başka detay ise; bir not defterine yazılacak iyi anların olması, öğrendiği yeni bir şey. Güzel bir uygulama. Yanımızda bir defter taşıyıp yazabiliriz, çok da güzel olur bence😊 Yalnız kitabı çok beğensem de şunu söylemeden geçemeyeceğim. Sevinç'in söylediği bazı şeyleri sevmedim, hoşuma gitmedi ya da bana uymadı diyebilirim. Kitabın sonunda verilen manifestoların çoğunu sevdim ama bazılarını sevemedim. Betimlemeler oldukça güzeldi.
Yazar kitabın ilk sayfasında Karşı Penceredeki Kadın fikrinin nerden çıktığını anlatıyor. Tall Dark Stranger (Uzun Boylu Esmer Adam)filmindeki bir sahneden esinlenip kitabın ismini öyle koymuş. Hikayenin filmle ilgisi yok diye de uyarıyor yazar. Bu arada filmi henüz ben de seyretmedim, merak ediyorum. Filmin fragmanını video olarak ekledim😊
Bir kadın, bir erkek için yaşamamalı. Öncelikle kendi için yaşamalı. İlişkide kendisi için kalmalı. Kendi içindeki gücü fark etmesiyle dünyanın ona bambaşka bir pencereden bakmayı öğretmesi. Bu kitapta bulabileceğiniz o kadar çok cevap var ki, özümseyerek okumak gerekiyor. Kadınların neyi neden yaptığı ile ilgilenen erkeklerin özellikle ilgisini çekeceğini düşünüyorum bu kitabın.
Alıntıların hepsinin ayrı bir mesajı var bence. Özellikle son alıntı benim için fazlasıyla geçerli. Yaşanılan bazı şeylerden sonra farkındalığınız o kadar artıyor ki, çok ama çok başka bir pencereden bakmayı öğreniyorsunuz. Kimseyi hayatınızın merkezine koymamayı ve öncelik ben demeyi öğreniyorsunuz. İnanın bu bakış açısı çok güzel. ''Öncelik ben'' derken bencillikten söz etmiyorum. Kendine değer vermek, hayatını kendin için yaşamaktan söz ediyorum. Sevmek, aşık olmak, birinin hayatında olması çok güzel şeyler evet; ama bu güzel şeyler seni kendinden uzaklaştırıyorsa orada yapmamız gereken şey durmak. Kitap bu düşünceleri çok güzel yansıtmış. Kişisel gelişimin ve farkındalığın önemini kat kat vurgulamış.
Terk edildiler!
''Arzulanan'' değil, ''katlanılan'' olduklarını kabullenmeleri zaman aldı.
Her şey yolunda olmasa da ''sevgi'' var sanıyorlardı.
Ve sevgi her şeyin üstesinden gelir... Böyle biliyorlardı.
Ezberleri bozuldu. Acılarıyla baş edemediler. Bocaladılar.
Değersizlik hissi yaşamdan tat alamaz hale getirdi onları, kendilerine güvenleri tükendi. Yanlışlar yaptılar. Yardım istediler. Ve bir gün:
Karşı Penceredeki Kadın felsefesi ile tanıştılar.
Kitabın arka kapağında yazan bu güzel cümleleri de yazmak istedim. Hayal edilen kadın olmak çok güzel, her şeyden önce kendiniz için, kimse için değil. Ben Karşı Penceredeki Kadın fikrini çok sevdim, sizin de seveceğinize eminim.
Keyifli kitap keşifleri, keyifli okumalar dilerim😊
Blogunuzu takipteyim bloguma beklerim. Ayrıca bu kitabı ben de alacağım güzele benziyor
YanıtlaSilTeşekkür ederim:) Kitap çok güzel, beğeneceğinize eminim
SilBurada "hayal edilen ol" alıntısının kadın-erkek ilişkileri üzerine yapıldığını düşünüyorum. Bu da bende okumak için herhangi bir istek yaratmadı. Aslında her insanın yaşantısı bilmediğimiz bir başka insanın hayalidir zaten, anlayışıyla yaşarım.
YanıtlaSilKitapta verilmek istenen aslında kadının çok güçlü olması ve ayakta durması gerektiği. Her kitap herkese hitap etmez. Kitaplar kişilere göre değişir. Güzel yorumunuz için teşekkür ederim
Silharika bir inceleme olmuş gerçekten kitabı da merak ettim elinize sağlık:)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, güzel yorumunuz için teşekkür ederim:))
SilKitabın kapağı o kadar güzel olmuş ki üzerindeki o düşündürücü cümleyle insanın merakını cezbediyor gerçekten de. Sana katılıyorum. Manası derin bir cümle bence de.
YanıtlaSilKorkularından arın diye başlaya alıntıyı çok beğendim. Kitapta kadın erkek demeden herkes kendi iç dünyasında bir şeyler bulacak gibi geliyor bana. Hayatın ta kendisini bulacağız belki de. Acısıyla tatlısıyla...
Fragmanı izledim. Belki filmi izleyebilirim.
Kadında erkekte kısaca insan kendi için yaşamalı. Kendimiz yaşayacağız ki sevdiklerimizi yaşatabilelim. Biz iyi olacağız ki başkasına iyilik yapabilelim.
Tür olarak çok farklı bir kitap tanıtmışsın. Kitabın ismi, kapak tasarımı gerçekten çok başarılı olmuş. Yazdığın alıntıları da bir o kadar güzel derlemişsin. Emeğine sağlık. Tavsiyen için teşekkürler. Vesselam...
Güzel yorumun için çok teşekkür ederim, beğenmene sevindim. Kitabın kapağı çok ilgi çekici evet. ''Korkularından arın'' diye başlayan alıntı aslında psikolojideki ''Ters Çaba Kuralı'nı'' anlatıyor. Açıkçası filmi ben de izlemedim, listeye aldım:) Senin yazılarından anladığım kadarıyla bu kitabı seversin diye düşünüyorum. Sana katılıyorum, biz iyi olacağız öncelikle. Kadın her zaman kendi ayakları üstünde durmalı, herkes kendi hayatını düşünecek önce:)
SilTanıtım güzel olmuş. Alıntıları ve kitap hakkındaki samimi yorumunuzu keyifle okudum. Hatta kitabı okumuş kadar oldum. Bloğunuzu sevdim. :)
YanıtlaSilGüzel yorumunuz için teşekkür ederim, bunları duymak çok güzel benim için:))) Beğenmenize çok sevindim, her zaman beklerim bloğuma:))
Sil