Kitap Keşfi Sohbeti

   

    Bugün sizinle biraz sohbet etmek istiyorum. Ara ara böyle sohbet ediyoruz. Kendimi ve düşüncelerimi size anlatıyorum😊 

    

   Kitap dünyasının içinde kaybolmak. Kulağa ne kadar hoş geliyor değil mi? Benim en sevdiğim şey, yazılarımdan çok net olarak anlamışsınızdır. Kitapsız bir hayat düşünemiyorum. Beni en mutlu eden hediye kitaptır. Düşünsenize tatlı bir paket veriliyor size ve açtığınız anda karşılaştığınız eşsiz hazine. Herkes için geçerli değildir ama bir kitap severin en sevdiği hediyedir.

  

   Tek okuyamadığım tür korku olabilir. Onun dışında hepsini okuyabilirim. Sadece şu ayrımı yapanlara çok kızıyorum ve özellikle bunu söylemek istiyorum. Bu kitap okunmaz. Neden? Karşılığında aldığınız cevap :  Çünkü çocuk kitabı, çünkü gençlik romanı, yaşı küçüklerin okuyacağı kitaplar. 

   Böyle bir şey yok ve bu şekilde düşünen herkese gerçekten sinir oluyorum. Hiçbir kitabı o şekilde ayırt etmem. Yaş biraz ilerleyince, ''bu kitapları okuyamazsın'' diye bir kanun mu var? Sakın bu şekilde düşünmeyin. Her kitaptan öğreneceğiniz bir kelime vardır. Her kitap size başka bir bakış açısı kazandırır. Hayatınızda bambaşka bir kapı açabilir, sizi içinde bulunduğunuz kafa yapısından çıkarıp keyifle zaman geçirmenizi sağlayabilir. Lütfen kitapları bu şekilde ayırmayın. İnsanların karşısına geçip bu şekilde tepki vermeyin.

   Kitaplığınızda aynı kitaptan fazla var mı? Geçen gün instagram hesabımda da anket olarak sordum. Çok az kişi evet dedi, genelde aynı kitaptan almak istemeyenler çoğunlukta.  Ben çok sevdiysem aynısını alırım. Bazen imzalı kitap, bazen farklı yayınevlerinin çıkardığı ve çalıştığı güzel kapaklar, bazen de hediye verme düşüncesi ile aynı kitaptan kitaplığımda bulunur. Seviyorum benim için önemli kitapların fazla olmasını. Mesela George Orwell'ın Hayvan Çiftliği kitabının her yayınevinden çıkan kapağı ayrı güzel. Can Yayınlar'ının kapağı herkesin bildiği ve genelde elinde olan. Koridor Yayınları'nın çıkardığı kapağa ve resimli anlatıma bayıldım. O yüzden almadan durmak imkansız. Yabancı Yayınları'nın kapaklarını da çok beğenirim. Beyaz Zambaklar Ülkesinde kitabı için de aynı şey geçerli, Yabancı Yayınları'nın kapak çalışmasına gerçekten bayıldım. Bunun gibi birçok örnek var. Ben bu güzel kapakları görünce dayanamıyorum😊📙 Benimle aynı düşüncede olan var mı? Düşüncelerinizi merak ediyorum. 

   Bir de kitap alışverişi var ki, ona hiç dayanamıyorum. En sevdiğim alışveriş. Şu an pandemiden dolayı çok fazla kitapçı gezemiyorum ve internetten almak zorunda kalıyorum. En zevklisi kitapçıda gezerek, kitap kokusunun içinde alışveriş yapmak. Sahafları da çok severim hep nostaljik gelir ve başka bir havası olduğuna inanırım. Tabii internette fiyatlar daha uygun, o da ayrı. Kitap kargosu gelince hepsini tek tek açmak, incelemek inanılmaz keyifli bir şey. Bütün kitap severlerde olduğu gibi bende de aynı duygu; yeni gelen kitaplarda aklın kalır ve onları da bir an önce okumak istersin😊📙📚 Eski kitabı da bırakamıyorsun. Bu döngü böyle gidiyor sanırım😊

  Ben bir yandan çayımı içerken ve yazımı yazarken kar iyice yağmaya başladı, bembeyaz olacak her yer⛄⛄⛄⛄⛄Ankara'da hava soğuk. Sevgililer gününden sonra böyle karlı bir havaya uyanmak güzel oldu bence. Sevgililer günü demişken bana saçma gelen bir gün, sevginin tek bir güne ait olması ve gösterişe dayalı olması bence güzel değil ve yıllardır sevmem. Neyse konumuzdan sapmayalım, kitaplarla yaşamak ve bir şeyler öğrenmek çok güzel.

   Bugün biraz fazla konuşmuş olabilirim. Seviyorum sizinle sohbet etmeyi. Yorumlarınızı eksik etmezseniz çok mutlu olurum. Blog yazmak ayrı bir şey benim için, çok severek yazıyorum. 

  Kitaplarla mutluluk dolu bir hafta olsun hepimiz için. Keyifli kitap keşifleri, keyifli okumalar dilerim😊