Camdaki Kız

     
Nalan ve Hayri'nin aşkı








           Etkileyici ve uzun süre aklınızdan çıkmayacak bir kitap...

       ''Kliniğe girdiğimde hafif bir müzik sesi geliyor kulağıma...''




        Yine elimden bırakamadığım bir kitapla buradayım😊Camdaki Kız okuduğum kitaplar arasında en etkilendiklerimden biri. Gülseren Budayıcıoğlu'nun '' Camdaki Kız'' romanından söz edeceğim bugünkü yazımda.

    
      Kitabın konusu; iyi eğitimli ve hayatı boyunca lüks içinde yaşayan Nalan'ın mutsuz bir evlilik yapması ve sonrasında boşanıp aşık olduğu Hayri ile yaşadığı aşkı anlatıyor kitap.  Bu aşkı yaşarken psikolojik durumundan dolayı Hayri'nin onu psikiyatrise getirmesiyle başlıyor roman. Terapiye başlıyorlar ve sonrasında da Hayri terapiye başlıyor.

              
                   Kitabın arka kapağında yazan: 

 ''Hep lüks içinde yaşamış ama kaderi daha baştan kötü yazılmış Camdaki Kız ile varoş çocuğunun aşk hikayesi bu.''

       
         
                                📘😊Kitaptan Keşfettiğim Alıntılar :

      
       
         😊''Ama hiçbir şey durduğu yerde durmuyor. Aşk bile. İşte şimdi buraya bu kadından beni bir an önce kurtarasınız diye geldim. Niye? Çünkü bu sefer de başka birine aşık oldum.''

 
          😊''Vicdan denen şey herkeste aynı değildir. Kimi insanda doğuştan çok katıdır vicdan. Yanlış yapmasına, başkasının hakkını yemesine izin vermez vicdanı.''

 
           😊''Bizim oralarda böyle şeylerin cezası ölümdür. Herkes bilir bunu ama bilir de durur mu derseniz, yine durmaz. Yine kim ne yapacaksa yapar. Eğer becerikliysen, hem keyfine bakar, hem de ceza çekmezsin. Ama bu dediklerim erkekler için geçerli.''

  
           😊''O kadın! Kadınların çoğu biz erkeklerden daha vefalı oluyor. Bu da tabiat kanunu galiba. Aslında aşk onda da bitti de, onun derdi başka.''

  
            😊''Bir şeylerden gerçekten korkuyor ama bu korkuların gerçek nedenini bilemiyorum. Beni kaybetmek istemiyor. Bunu artık ben de çok iyi anlıyorum ama işin içinden çıkamadığı da belli.''

  
             😊''Aşk dediğin ölümü göze almadan olmaz. Sevdiğin için gerekirse öleceksin. Erkekliğin kitabında böyle yazar. Siz bilmezsiniz tabi bunları.''

  
              😊''Beni gerçekten sevdiğine inandığım bir erkekle yaşamak istiyordum.''

   
              😊''Aşık olmak meğer ne güzel bir şeymiş. Beni o kadar çok sevdi ki, böyle bir adama aşık olunmaz mı?''

   
             😊''Meğer ben de bilirmişim konuşmayı, gülmeyi, kahkaha atmayı, bir erkeğin gözlerine aşkla, sevgiyle bakmayı...''

                
              😊''Hayattan ve insanlardan ne kadar çok şey beklersek, hayal kırıklıklarımız da o kadar çok ve derin oluyor. Güzellik bazen çok bencilleştiriyor insanları. Bazen de başkalarını daha kolay küçümseyebiliyor güzel insanlar. Ve bu büyük avantaj böylece bir dezavantaja dönebiliyor ve mutluluğu, adam yerine koymadıkları o çirkinler kadar bile tadamıyorlar.''

   
              😊''Bilmem! Çok heyecanlı günlerdi. Hayatımda ilk kez bir erkekle çıkıyordum. Bana ilgi gösteriyor, sık sık arıyor, hediyeler alıyordu. Üstelik bütün bunları yaparken ben kendimi suçlu hissetmiyordum. Ailem buna izin veriyordu.''

 
                😊''Bu muhteşem konakta zavallı bir mahkumdum ben. İnsanın içi karanlık olunca en pırıltılı ışıklar bile o karanlığı aydınlatamıyor. Konağın denize bakan penceresinin önüne oturmuş, benim ruhum kadar karanlık denize, Hayri gibi bana uzaktan göz kırpan rengarenk ışıklara bakıyordum.''


                😊''İlişkinin ilk zamanlarında güçlü taraf sizmişsiniz ama zamanla durum değişmiş. Siz çok kan kaybetmişsiniz. Hayri Bey'e mahkum olmuşsunuz. Mecbur olmuşsunuz. İlişkideki başrolü o almış. Siz figüran olarak kalmışsınız.''


                😊''Sizin en korktuğunuz şey küçük görülmek, horlanmak ve reddedilmek. Artık kendinizi biraz daha iyi tanıyın. Bakın bu uğurda hayatınız karmakarışık oldu. Kadınlarla oynayayım derken sizin hayatınız da kararmak üzere. Onlar bir süre dertlerinize deva oluyor ama bu yolu değiştirmezseniz sizi kimse kurtaramayacak.''


              😊''Bir kadın değerini kendi vermeli. Bu işi erkeklere bırakmamalı. Çünkü o erkek bir gün çekip giderse kadının değerini de birlikte götürüverir.''


               😊''Karşınıza öyle biri çıkacak ki, size sevmeyi öğretene kadar sizden vazgeçmeyecek.''

   
       
        Kitap 350 sayfa, karton kapaklı, Doğan Kitap baskısı. Kitap kapağı güzel ama daha farklı da olabilirdi diye düşündüm. Kitabın dili çok akıcı ve anlaşılır. Kitapta arada başka hikayeler de var. Genel olarak anlatılan ''Camdaki Kız'' diye söz edilen Nalan ve Hayri'nin yaşadığı aşk, yaşananlar. Okuduğum zaman yine çok fazla etkisinde kaldım. Ağlayarak okudum, onların dünyasının içine girdim, onlarla yaşıyormuş gibi hissettim. Benim böyle hissetmem kesinlikle yazarın başarısı. Her kitapta böyle hissetmeniz imkansız. 

   
       Camdaki Kız kitabını okuduğunuzda farklı bakış açılarıyla baktığınız zaman böyle bir sevgi yaşamayı istiyorsunuz. Dolu dizgin yaşanılan ve hissedilen sevgi, aşk. Bir erkeğin bir kadını ne kadar çok sevdiği, bağlandığı ve aynı şekilde bir kadının da dolu dolu sevildiğini hissetmesi herkesin yaşamak istediği duygulardır. Düşüncelere dalıp gidiyorsunuz kitabı okurken ve kendinizi de sorguluyorsunuz. Kesinlikle erkeklerin de okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Hiç hesapta yokken hayatın sizi getirdiği noktalar çok güzel anlatılmış kitapta. Hiçbir şey için ''asla yapmam, yaşamam'' dediğiniz şeylerin içinde buluyorsunuz kendinizi. Yani kimseyi yargılamayıp, kınamamamız gerektiğini vurguluyor aslında.

   
  
       Camdaki Kız yazarın okuduğum ilk kitabı. Diğer kitaplarını da aynı heyecanla okuyacağımı hissediyorum. Kitapta anlatılanlar gerçek hayat hikayesidir.  
Yazar duyguları çok güzel dile getiriyor kitapta. Kim okursa okusun çok fazla etkileneceğini düşünüyorum. Daha önce Star Tv' de yayınlanan İstanbullu Gelin dizisi yazarın '' Hayata Dön'' adlı eserinden uyarlanmıştır. Hatta dizide Adem karakterinin psikolog sahneleri Gülseren Budayıcıoğlu'nun kliniğindeki odasında çekilmiş.
 Şu anda devam eden ve çekimlerine ara verilen Doğduğun Ev Kaderindir dizisi de ''Camdaki Kız'' romanının içinden ayrıca anlatılan bir hikayedir. Bu kitapta yazanların hepsi yaşanmış gerçek hikayelerdir.

 
      Camdaki Kız kitabında yazarın anlattığı ve vurguladığı kader motifi kavramından söz ettiğini göreceksiniz. Kitabı okuyunca çok daha iyi anlayacaksınız. Yazar kitapta karakterleri anlatırken kendi iç sesini de sorguluyor. 

  
      Her sayfasında çok etkilendim, kendimi bulduğum ve gördüğüm cümleler oldu fazlasıyla. Bitmesini hiç istemedim. Karakterleri çok sevdim; Nalan ve Hayri biraz daha bizimle kalsın isterdim. İnsanlara bakış açısını değiştiren bir kitap. Statünüz ne olursa olsun aşkın sizi hayatta bambaşka bir noktaya getirdiğini anlatıyor bu kitap. Böyle bir aşk yaşamam diye içinizden geçirip Nalan ve Hayri'yi kınayabilirsiniz. Aşk konusunda hiçbir zaman büyük konuşmamak gerekiyor.  Hesap kitap yapmadan o aşkı yaşamak ve keyif almak. Kitapta anlatılanlar aslında hepimizden bir parça, yaşanmışlıklarımız, yansımalarımız. 

  
      Nalan, Hayri, Türkan ve Laz kızı hepimizin hayatlarının içinden bir parça. İçlerinde yaşadığı savaşlar, psikolojik durumları ve hayata karşı duruşları benim çok hoşuma gitti. Hepsinden bir şeyler öğrendim ve almaya çalıştım. Empati yaptım fazlasıyla. Nalan'ı çok sevdim, Hayri'ye sinir oldum ama bazı yerlerinde de sevdiğim bir karakter oldu. Bu arada hikayede anlatılan kişilerin gerçekte kim olduğunu da ayrıca çok merak ettim, öğrenmek isterdim😊

  
     Aşkın ve hayatın getirdiği bambaşka yaşamların içine girmek istiyorsanız bu kitabı mutlaka okumalısınız. Her satırında heyecanla ve keyifle okuyacağınıza eminim. Hadi hemen alıp okuyun kitabı.

 
       Aşk... Nalan... Hayri....


       Keyifli kitap keşifleri, keyifli okumalar dilerim😊


Etiketler:

Yorum Gönder

0 Yorumlar