Şeker Portakalı

   
Küçük bir çocuğun sevgisizlikten yaşadıkları


''Ne güzel bir şeker portakalı fidanıymış bu! Hem bak, dikeni de yok.''
 
  
   
            Tatlı, şeker gibi bir kitap. Brezilyalı yazar Jose Mauro de Vasconcelos kitabı. Okumaktan çok ama çook keyif aldığım kitaplardan biri. Sıkılmadan okunacak bir kitap daha.
Zeze'nin gözünden yaşadıklarını okurken duygulanacaksınız. Kendinizi onun yerine koyacaksınız. Okurken ağladığımı hatırlıyorum. 
Yaramazlık sınırlarını biraz aşmış bir çocuk Zeze. Bunun yanında zeki ve duygusal, altın gibi kalbi olan bir çocuk.

           
             Ailesinden baskı görüp ilgiyi ve sevgiyi alamayınca aradıklarını başka şeylerde bulmaya çalışan bir çocuğun romanı.
Yeni evlerine taşındıklarında arka bahçedeki küçük şeker portakalı fidanını seçti Zeze. Küçük fidan Zeze'yle birlikte büyüyecekti. Zeze her gün fidanın yanına gidip konuşuyordu ve bir gün fidan cevap verdi. Sonrasında Portekizli bir adamla tanışır ve onu çok sever. 

      
  

                                       😊📘Kitaptan Keşfettiğim Alıntılar :

      

                  😊"Neyi bekleyeceğiz, Zeze?"
                              "Gökyüzünden güzel bir bulutun geçmesini."

     

                   😊"Neden benim gibi yapmayı öğrenmiyorsun?"
                             "Sen ne yapıyorsun ki?"
                             "Kimseden hiçbir şey beklemiyorum. Böylece hayal kırıklığına da                                      uğramamış oluyorum..."



                    😊''Yorgunluktan ölmüş halde oraya ulaştık. Kimse yoktu. Kısa bir süre önce burada oyuncak dağıtıldığına inanmak güçtü. Ama dağıtılmış olmalıydı, çünkü sokak buruşuk paket kağıtlarıyla doluydu. Yerler rengarenk kağıt parçalarıyla kaplanmıştı.''



                       😊''Ne güzel hatırladın. İşte o zaman bir mucize gerçekleşir. Bilincimiz büyür, büyür ve hem kafamızı hem kalbimizi tamamen ele geçirir. Gözlerimizde ve yaptıklarımızda belli eder kendini.''


                         😊''Korkunun da verdiği güçle tek sıçrayışta arkadaki yedek tekerleğe tutundum. Okulla aramızda müthiş bir mesafe bulunduğunu biliyordum. Sınıf arkadaşlarımın huzurunda ulaşacağım zaferi hayal ederek keyiflendim.''



                           😊''Öyle duygulanmıştım ki cevap bile veremedim. Sadece başımı evet anlamında salladım. Beni kucağına aldı, arabanın kapısını açtı ve özenle koltuğa yerleştirdi. Sonra arabanın etrafından dolanıp kendi koltuğuna oturdu. Motoru çalıştırmadan önce bana tekrar gülümsedi.''


                                 
                           😊''Ben senin yanından hiç ayrılmak istemiyorum, biliyor musun?''
                              ''Niye?''
                              ''Çünkü dünyanın en iyi insanı sensin. Senin yanındayken kimse bana zarar vermiyor ve kalbimde mutluluk güneş gibi parlıyor.''



                             😊''Eksik olan bir şey vardı. Yeniden eskisi gibi olmamı, belki de insanların iyi olduğuna inanmamı sağlayabilecek önemli bir şeydi bu eksik olan. Üstüme bir suskunluk çökmüştü, canım hiçbir şey istemiyordu, hemen her zaman Minguinho'nun yanı başında oturup kayıtsız gözlerle hayatın akışını izliyordum.''



                              😊''Dindinha bir seferinde mutluluğun ''yüreğimizde parlayan bir güneş'' olduğunu söylemişti. Güneş her şeyi mutlulukla aydınlatıyordu. Eğer bu doğruysa , her şeyi güzelleştiren her şey göğsümde pırpır eden yüreğimdi.''


                                 
                              😊''Küçük beyaz çiçeği parmaklarımın arasına alarak okşadım. Artık habire ağlayıp durmayacaktım. Minguinho bu çiçek aracılığıyla bana veda etmiş, hayal dünyamdan ayrılarak acılarla dolu gerçek dünyama geçmiş olmasına rağmen ağlamayacaktım. ''


                            
                               😊''Bir tek bu hafta bile sürüyle dayak yedim. Bazıları epey feciydi. Yapmadığım şeyler yüzünden de dayak yerim. Her şeyin suçu bana yıkılır. Herkes bana vurmaya alışkın.''



                                😊''Onu bu kadar üzgün halde bir tek o Noel'in ertesi sabahında görmüştüm. Neşelenmesi için bir şey yapmalıydım. Şarkı söylesem olur muydu?''

      
                                😊''Onu oturduğu yerde bırakıp maceraya atıldım. Keşfedecek bir sürü şey vardı. Nehrin bu kısmı nasıl da güzeldi. Ayaklarımı suya soktum ve akıntının içinde bir oraya bir buraya kaçışan dünya kadar kurbağa yavrusu gördüm.''
     
     
                      
                     Kitap 183 sayfa, karton kapaklı, Can Yayınları'na ait baskısı. Dili akıcı ve anlaşılır. Bende çok eski baskısı da var, yeni baskısını da aldım. Turuncu bez ciltli baskısı ve kutulu özel baskısını da almak istiyorum. Bu kitabı çok seviyorum. Heyecanla, hüzünle, gülümsemeyle ve ağlayarak okuyorsunuz. Okurken çok ağladım.  Hayal gücünü öyle güzel yansıtmış ki yazar okurken hayran oluyorsunuz.

                    

                      Kitapta birinci bölüm girişinde yazarın aslında bütün kitabı özetlediğini anlıyorsunuz şu cümleyle;
                  ''günün birinde acıyı keşfeden küçük bir çocuğun öyküsü''

   
                    Bu kitaptan öğrenilecek çok fazla şey var. Sevgisizlik insanı çok başka yerlere sürükler.  Ailedeki herkesin okuması gerekiyor bu kitabı. Sevgisiz büyüyen bir çocuğun neler hissettiğini anlayıp, empati kurabilmemiz için yazılmış harika kitaplardan biri. Bu kitabı her elime aldığımda hem hüzün kaplar içimi, hem de tatlı bir gülümseme belirir yüzümde. Herkesin kitaplığında olması gereken kitaplardan biri.  Zamansız kitaplardan benim için😊

       
                  Şeker Portakalının devamı olan Güneşi Uyandıralım kitabında Zeze'nin maceraları devam ediyor. Üçüncü kitap olan Deli Fişek'te ise Zeze'yi delikanlı olarak görüyoruz. Harika bir seri.
    
   
                2014 yılında bu kitabın filmi de çekilmiştir. Kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim. Filmi izlerken de çok ağladım, bence güzel bir uyarlama olmuş.  Tabi ki her zaman söylediğim gibi önce kitabı okuyup sonra filmi izleyin. Film ne kadar güzel olursa olsun kitaptaki tadı vermesi imkansız.   




    
                Sevginin ne olduğunu küçük bir çocuğun yüreğinden ve gözlerinden anlamak için okumalısınız bu kitabı. 

                 
                Bulunduğunuz her ortama sevgi yayabilirsiniz, sihirli değnek değmiş gibi sevgi dolu bir ortam çok güzel olmaz mı sizce?

   
                 Keyifli kitap keşifleri, keyifli okumalar dilerim😊

Küçük bir çocuğun sevgisizlikten yaşadıkları




Yorum Gönder

0 Yorumlar