İtalyanca Aşk Başkadır

 

''Yaşam yorgunu iki kişi karşılaştığında, omuzlarında dünyanın tüm dertlerini taşıyor olabilirler. Buna rağmen mucizeler gerçekleşebilir.''

  

             Kitabın konusu;  Her bölümde farklı bir hayat hikayesi anlatılıyor. Farklı hayat hikayeleri bir noktada birleşiyor. Herkesin hayatı İtalyanca kursunda kesişiyor. Kitabın içinde en sevdiğim karakter Signora oldu. Onun aşkına sahip çıkması beni fazlasıyla etkiledi.  Aşkın yaşı yoktur. Bu kitapla bunu çok iyi anlıyorsunuz. Kitabı okurken kelimelerin içinde aşkla dolaşıp kayboldum. 
  

  

                                😊📘 Kitaptan Keşfettiğim Alıntılar :

 

            😊''Herkes gerçekten istediği şeyin peşinden gidebilecek kadar cesur olsa, dünya bambaşka bir yer olurdu...''

  

        

             😊Lou: ‘Herkesi tam olarak anlasaydık dünya çok can sıkıcı olurdu ‘ dedi . 
             😊Suzi:’ Keşke öyle olsaydı yaşamak çok daha kolaylaşırdı’ diye yanıtladı...


 

               😊''İnsan sadece kendine uygun olana aşık olsa hayat hem çok sıkıcı hem de ne kadar kolay olurdu...''

  

                😊''Seneler geçmiş ve Signora sergilediği kararlılık sayesinde Annunziata'nın bir parçası olmuştu. Gelişinin gerçek nedenini bilmeyen, sadece İtalya'yı sevdiği için geldiğini inandırıcı bulmayan köy halkının onu gerçek anlamda kabul ettiği söylenemese de hayatlarının bir parçası olarak görmeye alışmışlardı.''

                😊''Ekim ayında kötü bir fırtına oldu, akşam kurslarının yapıldığı binanın damı akmaya başladı. Tüm katılanlar elbirliğiyle çalıştı, gazeteler yaydılar, masaların yerini değiştirdiler, bir yerlerden kovalar buldular ve bu sorunla baş etmeyi başardılar.''

               

                😊''Tuttukları ev umdukları kadar rahat değildi. Vera'nın ailesi zengin değildi, kızlarının pahalıya mal olan okul hayatından ve katıldığı sekreterlik kursundan hiç yararlanmadan, bir gün bile çalışmadan evlenmesinden hiç memnun olmamışlardı.''

                

                   😊''Kahveyi, çayı ve bisküvileri parayla satıyorlardı. Ancak çok büyük sorunları olanlardan para istemek akıllarına gelmezdi. Aldığı kötü haberle serseme dönmüş birini görünce eline sıcak, şekerli bir bardak çay sıkıştırmayı adet edinmişlerdi.''

                    😊''Hostes konuşmaya başladığında İtalyanca kursuna katılanlar tanıdık deyimleri duydukça başlarını sallıyorlardı. Genç kadın uçağın sağındaki ve solundaki acil çıkış kapılarını gösterince de ''destra, sinistra'' diye hep bir ağızdan tekrarlıyordu.''

                      😊''Masasına bir gölge düştü. Karşısında bir garson veya boş sandalye isteyen bir genç göreceğini düşünerek başını kaldırdı. Ama gözleri Siobhan Casey'in, kocasının uzun yıllar metresi olan kadının gözleriyle karşılaştı. Harry'nin para kaçırmasına bir değil iki kez yardım eden kadın vardı karşısında.''

                       😊''Hiçbir yerde İrlanda'daki dostluğu ve ahlaklı insanları bulamamışlardı. Bugün ise söylediklerinin yeni bir örneğini yaşamıyorlar mıydı?''

     

                         😊''Bilinmez bir nedenle diğerleri çok sessizdi, tren de her zamankinden farklı olarak gürültüsüz ilerliyordu. Herkes bu sözleri duydu. Bir an için bakıştılar. Karar alınmıştı. İhtiyatın ve ketumluğun canı cehennemeydi. Olayı kutlamak çok daha önemliydi.''

    

               Kitap 415 sayfa, karton kapaklı, Doğan Kitap'a ait baskısı. Dili akıcı ve anlaşılır. Çevirisini Lale Bulak yapmış. Çok severek okuduğum ve etkilendiğim bir kitap oldu.

Söz konusu aşk olunca etkilenmemek mümkün değil. Sayfalar arasında kaybolacağınız bir kitap. Karakterlerin hikayelerini okurken kendinize yakın gördüğünüz, benzettiğiniz mutlaka olacaktır. İlk sayfalar biraz sıkıcı gelebilir ama sakın bırakmayın kitabı, sonrasında sizi öyle içine alacak ki bırakmak istemeyeceksiniz. Bittiğinde kendinizi boşlukta hissedeceğiniz bir kitap. Yazarın diğer kitaplarını da okuyun derim. Anlatımı çok akıcı. Olaylar önce karmaşık gelse de sonrasında akıcı anlatımıyla çok güzel çözüyorsunuz. Maeve Binchy romanları özeldir, insanı sarar.

 

               Kütüphanenizde bulunması gereken kitaplardan biri. Bu kitap sayesinde Dublin'i çok merak ettim. Bir gün gidebilmek dileğiyle. Tabii aynı zamanda gitmeyi en çok istediğim ve sevdiğim ülkelerden biri olan İtalya'yı daha çok merak ediyorum. Yurt dışına hiç gitmedim ama gitsem tercihimi ilk olarak İtalya'dan yana kullanırım. Roma, Floransa, Milano... aşırı merak ettiğim yerlerdir. 




               Yayımlandığı 18 ülkede çok satan kitaplar listesine giren İtalyanca Aşk Başkadır, aşkın hayatın her anında olduğunu vurgulayan ve çarpıcı bir şekilde anlatan bir roman. Yazarın Yalnız Kadınlar Sokağı ve bu romanı en çok satan kitap listesine girmiştir. Ayrıca televizyon ve sinemaya uyarlanmıştır. 1996 tarihinde yazılmış roman.

         

                   ''Çekici.. insanı saran... unutulmayacak bir roman.''
                                                                                     The Philadelphia İnquirer

                         Aşk yaşanacak en güzel duygulardan biri bence. Tabii karşında seni anlayacak doğru insanı bulunca güzel.  ''Aşk acı çekmektir'' diye bir cümle var, ben kesinlikle bu cümleye katılmıyorum. Birlikte olduğun insanla mutluysan aşk güzeldir, acı çekince, ağlayınca güzel değildir. Birini düşünmek, gerçekten iyi olup olmadığını sormak, ilgilenmek, onun seveceği şeyleri yapmak, birlikte vakit geçirmek, daha çok konuşmak istemek... Bunların hepsi çok güzel şeyler😊 

                       Peki,  siz bir anda olan aşka inanır mısınız? Hiç başıma gelmedi, gerçi hiç aşık da olmadım. Ben yavaş yavaş birbirini tanıyarak arkadaş olma ve sonrasında aşka dönüşen ilişkiyi daha çok seviyorum. Aşık olduğun kişi en yakın arkadaşın olmuş oluyor, ben böyle düşünüyorum. Bir de ilk zamanlar gösterdiğin ilgiyi sonrasında devam ettireceksin, ilgiyi kesince her şey karmakarışık oluyor bence. Konu uzun,  daha yazmak istediğim çok şey var ama başka yazılarda... Tatlı bir sevgiyle karşılaşmanız dileğiyle...

               

                         Keyifli kitap keşifleri, keyifli okumalar dilerim😊